Hemşirelik Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Hemşirelik Bölümü Koleksiyonu by Issue Date
Now showing 1 - 10 of 10
Results Per Page
Sort Options
- ItemHemşirelik öğrencilerinin organ bağışı ve transplantasyon konusundaki bilgi ve tutumlarının belirlenmesi(Türkiye Tabipleri Birliği, 2023) Tekin, Yasemin Eda; Güneş, Ayşegül; 292320Giriş: Organ nakli alanında büyük gelişmeler yaşanmasına rağmen uzun yıllardır tüm dünyada organ bağışı sayıları istenen düzeye getirilememiştir. Geleceğin sağlık profesyonelleri olan hemşirelik öğrencilerinin bu konudaki bilgi ve tutumları, organ bağışı konusunda hasta ve yakınlarının farkındalığının artırılması açısından önemlidir. Amaç: Bu çalışmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin organ bağışı ve transplantasyon konusundaki bilgi ve tutumlarını belirlemektir. Gereç-Yöntem: Bu araştırma 257 hemşirelik öğrencisi üzerinde tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafında hazırlanan “Organ Bağışına Yönelik Davranış ve Tutum Belirleme Formu” ve “Organ-Doku Bağışı ve Transplantasyon Bilgi Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde frekans, ortalama, yüzde, standart sapma ve Tukey testi kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %84,4’ü organ bağışında bulunmak istediğini belirmektedir. Öğrencilerin çoğunluğu toplumun organ bağışı konusunda yeterince bilgilendirilmediğini düşündüğünü, %60,3’ü ülkemizde organ bağışı yapacak kişilerin haklarının yasalarla katı şekilde korunduğuna inanmadığını, yalnızca %24,0’ü okul eğitimi sırasında bilgi edindiğini belirtmiştir. Öğrencilerin %84,8’i karşı cinsten bir kişiye organını bağışlamak istemediğini belirtmiştir. “Organ-Doku Nakli ve Transplantasyon Bilgi Ölçeği” puan ortalaması 12,9±2,4, “Donör özellikleri” alt boyutu puan ortalaması 3,5±0,9, “Organ bağışı ile ilgili legal, etik ve medikal süreç” alt boyutu puan ortalaması 9,4±1,9’dir. Organ bağışında bulunmak isteyen öğrencilerin ve organ bağışında bulunmayı isteyenlerin ölçek toplam puanı anlamlı olarak daha yüksektir (p<0,05). Sonuç: Çalışmada öğrencilerin bilgi seviyesi organ bağışında bulunmak isteme durumunu etkilemektedir. Hemşirelik öğrencilerinin bu konudaki bilgi düzeyi artırılarak organ bağışı desteklenmelidir.
- ItemThe effect of an educational video on patients' bowel preparation before colonoscopy: a single-blind randomized controlled study(Termedia Publishing House LTD, 2023) Güneş, Ayşegül; Tekin, Yasemin Eda; El, Çiçek; Bektaş, Hasan; 292320Background. The objective of this research was to assess the efficacy of bowel preparation (BP) and colonoscopy compliance of video training given to patients prior to colonoscopy. Material and methods. In this single-blind randomized controlled study, patients in the control group received traditional written instructions with the same content as oral instructions. A total of 139 patients were included in the study, 70 of whom were allocated to the video education group, and 69 to the traditional education group. After the procedure, both groups’ BP quality and satisfaction with education were measured. Sociodemographic Characteristics Form, Boston Bowel Preparation Scale, Colonoscopy Preparation Compliance Form, and Education Satisfaction Form were used in the study. Results. The BP quality scores of the patients in the video group were found to be higher than the traditional method (p<0.05). In addition, it was found that the educational satisfaction scores, general BP compliance score, solid diet compliance scores, and liquid diet compliance scores were higher in the video group than in the traditional method patients (p<0.05). Conclusions. Video-based colonoscopy preparation training is an effective alternative to traditional methods.
- ItemKronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenlerde umut: bakım veren özellikleri açısından bir inceleme(Dalya, 2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenler, bakım verme sürecinde pek çok zorlukla karşılaşmaktadır. Bu zorluklarla mücadele etmek bakım verenleri ruhsal hastalıklara yatkın hale getirmektedir. Yaşanılan stres bakım verenlerin umut düzeylerini olumsuz yönde etkilemektedir. Umut, bakım verenlere stres verici yaşantılarla baş edebileceği konusunda güç verir. Bakım verenlerin amaç belirlemesini, amacına ulaşmak için harekete geçmesini ve zorluklarla karşılaştığında alternatif yollar aramasını sağlar. Umut, bakım verenlerin bu zorlu süreçte güçlü kalabilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bakım verenlerde umudun geliştirilmesi bakım verdiği hastaların da umut geliştirmesinde, tedaviye uyumlarının artmasında ve bakım verme deneyiminin olumlu yanlarının keşfedilmesinde etkili olacaktır. Bakım verme deneyimi ne kadar zorlu olsa da bakım verenlerin kendilerine has özellikleri de umutlarının yüksek olmasında etkili olmaktadır. Bu araştırmanın yapılması bakım verenlerin umut düzeyinin ve umudu etkileyen bakım veren özelliklerinin ortaya çıkarılması açısından önemlidir.
- ItemKronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak: psikolojik dayanıklılığı nasıl etkiliyor?(2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik psikiyatri hastasına bakım vermek bakım verenlere fiziksel, duygusal, sosyal ve ekonomik alanlarda yük getirmektedir. Psikolojik dayanıklılık, bakım verenlerin bakım verme sürecinde karşılaştığı zorluklarla başarılı bir şekilde mücadele edebilmesini sağlar. Kronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak, psikolojik dayanıklılığı etkileyen bir risk faktörü olsa da psikolojik dayanıklılık geliştirilebilir bir özelliğe sahiptir. Bakım verenlerde psikolojik dayanıklılığın incelenmesi, psikolojik dayanıklılığı geliştirmeye yönelik müdahale programlarının planlanması ve uygulanması açısından önemlidir.
- ItemYoğun bakım hemşirelerinin yaşam sonu bakıma yönelik algıladıkları engellerin ve destekleyici davranışların belirlenmesi(Hacettepe Üniversitesi, 2023-12) Ağgün Yavuz, Güler; Sarmasoğlu Kılıkçıer, Şenay; 167438Amaç: Bu araştırmanın amacı yoğun bakım hemşirelerinin yaşam sonu bakım sunarken algıladıkları en önemli engellerin ve destekleyici davranışların belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma kesitsel tanımlayıcı türde olup, evrenini Ankara Şehir Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde çalışan 278 hemşire oluşturmuştur. Bulgular: Yoğun bakım ünitesi hemşirelerinin yaşam sonu bakım sunmaya yönelik algıladıkları en önemli ilk üç engel: “Hastanın kötü prognozunun aile bireylerince kabullenilmemesi”, “Hastanın ölüm anında aile üyelerinin onunla olmaması” ve “Aile bireylerince yaşam kurtarıcı tedbirler ile etkilerinin anlamının bilinmemesi” iken; algıladıkları en önemli ilk üç destekleyici davranış: “Hastanın ölümünden sonra aile üyeleriyle hekimlerin görüşmesi”, “Aile üyeleri tarafından imzalatılacak olan tüm evrakların sağlık çalışanı tarafınca üniteden ayrılmadan hazırlanması” ve “Hastanın ölümünden etkilenen hemşirenin bir süreliğine ayrılması durumunda diğer hastalar için hemşirelerin sorumluluklarını yerine getirmesi” olarak belirlenmiştir. Sonuç: Yoğun bakım ünitesi hemşireleri tarafından yaşam sonu bakım sunmaya yönelik algılanan en önemli engeller hastaların aileleri ile ilgili olup, algılanan en önemli destekleyici davranışlar ise sağlık çalışanları ile ilgilidir. Ailelere hastalarının kötü prognozunu kabul etmelerini kolaylaştırıcı (psikolojik destek vb.) olanakların sunulması ve hekimlerin yaptıkları bilgilendirmeyi sağlayan koşulların anlaşılmasına ve devamlılığının sağlanmasına yönelik araştırmaların yapılması önerilmektedir.
- ItemHow close are interprofessional debriefers to meet the INACSL standards of debriefing practices? a qualitative study(2023-12) Özata, Kevser; Caz, Büşra; Sarmasoğlu Kılıkçıer, Şenay; 167438Aim: This study aims to determine whether the debriefings performed by different health professions for nearly a decade meet the INACSL standards of best debriefing practices. Methods: In order for learning to occur in simulation, there must be a adequate debriefing session. An adequate debriefing should be based on the criteria described in the standards of best practices published by the International Nursing Association for Clinical Simulation and Learning (INACSL). A high quality, adequate, and effective debriefing must be carried out in accordance with each standard. Results: Most of the debriefers are female. Over half had two years or less experience with simulation, and a quarter had training in simulation or debriefing. The results are presented in five contexts (Competent Debriefer, Environment, Effective Debriefing, Theoretical Framework, and Objectives and Outcomes.), which conform to the four standards covered by the INACSL standards of best practices. Conclusions: Except for the feedback, the debriefings do not meet the INACSL standards of best practices. However, the debriefers are aware of the importance of debriefing and are willing to improve their skills. Most of the debriefers have learned debriefing from observation or the literature. With this study, it was ensured that debriefers gained awareness in terms of INACSL standards. At the same time, this study will also provide awareness about the standards for the literature.
- ItemMultisource reflections on assessment of nursing students' first clinical practice and predictions for 360-degree assessment: a qualitative study(Hacettepe Üniversitesi, 2023-12) Bayzat, Çiğdem; Sarmasoğlu Kılıkçıer, Şenay; 167438Aim: This study was conducted to explain the current situation regarding the assessment of nursing students during their first clinical practice and to determine the views on 360-degree assessment, an innovative approach, from a multi-source perspective. Material and Methods: In this qualitative case study, individual interviews were conducted with nine instructors, focus group interviews were conducted with twenty-three nursing students, and documents were examined. Data were collected between 7 August 2019–22 November 2020. The data were analyzed in line with the descriptive analysis approach. Results: While reflections on the current situation were generated in line with the findings obtained from three data sources, the context of predictions on 360-degree assessment was generated in line with the findings obtained from interviews with students and instructors. Reflections on the current situation context are analyzed under assessors, competencies, methods and tools, feedback, challenges, and suggestions themes. Predictions on 360- degree assessment context are analyzed under assessors, frequency, tools, setting, benefits, and challenges themes. Conclusion: According to the results of the data triangulation, the most important issues regarding the assessment of nursing students during first clinical practice were the high student/instructor ratio and the fact that only instructors are officially assessors. Instructors and students approached positively to the 360-degree assessment, but they also shared some concerns.
- ItemRinoplastide ödem, ekimoz ve ağrının önlenmesinde soğuk uygulama(Yaz Yayınları, 2023-12) Tekin, Yasemin Eda; 292320; Karabulut, ŞahinÖdem, ekimoz ve ağrı rinoplastinin en sık görülen vebeklenen komplikasyonlarıdır. Ancak bu hastaların estetik kaygılarının yüksek olması ve çoğunluğunun genç olması sebebiyle, ameliyat sonrasında ödem, ekimoz ve ağrı oluşumu hastanın beden imajını ve estetik kaygıları olumsuz etkiler, iyileşme durumunu yavaşlatır, hastada stres yaratarak konfor üzerinde olumsuz etki yaratır. Tüm bu durumların esas nedeni genellikle ameliyat esnasındaki kanamadır (Hanci ve ark., 2020; Shin, Lim, Yun, ve Park, 2009; Yücel, 2005; Glass, Waterhouse ve Shakib, 2016; Rostami ve ark., 2020). Göz kapağı ödemi; burundaki yumuşak ve sert dokular ile paranazal bölgelerin travması ve manüplasyonu sebebiyle gelişir (Gutierrez ve Wuesthoff, 2012). Ameliyat sonrası ödem, vücudun doku travmasına verdiği enflamatuvar yanıt sonucu gelişir, özellikle ilk 24 saatte görmede azalmaya neden olurken, iyileşmenin yavaşlamasına yol açar. Hastanın sosyal ve iş ile ilişkili anksiyete yaşamasına ve memnuniyetsizliğinin artmasına neden olur (Taşkın ve ark., 2011; Gutierrez ve Wuesthoff, 2012; Gürlek, Fariz, Aydoğan, Ersöz-Öztürk ve Evans, 2009).
- ItemThe effects of two different cold application times on edema, ecchymosis, and pain after rhinoplasty: a randomized clinical trial(Elsevier, 2024-01) Tekin, Yasemin Eda; İyigün, Emine; Karakoç, Ömer; 292320Purpose: This study was performed to determine the effects of different cold application times to the periorbital area after rhinoplasty on edema, ecchymosis, and pain. Design: A randomized clinical study. Methods: Patients were divided into two groups, and cold application was applied to one group for 4 hours and to the other for 48 hours. The cold application was applied with ice packs for 20 minutes every hour to the periorbital region in both groups. Data were collected with the Patient Information Form, Scoring Diagram for Edema, the Scoring Diagram for Ecchymosis, and the Visual Analogue Scale for Pain. Findings: Periorbital edema, eyelid ecchymosis, and pain were not significantly different between the two groups. The mean edema score of the 48-hour group was 0.87 ± 0.93, while the mean edema score of the 4-hour group was 0.70 ± 0.87 (P = .48) on the 2nd day. The mean ecchymosis score was found as 2.03 ± 1.12 in the 48-hour group and 2.10 ± 1.09 in the 4-hour group (P = .817). The mean pain score was 12.50 ± 17.40 in the 48-hour group and 13.00 ± 16.00 in the 4-hour group (P = .98). Conclusions: The effects of 48-hour and 4-hour cold applications are similar. Cold application for 4 hours may be recommended to patients who undergo rhinoplasty, as it is more practical and easier to apply than the 48-hour practice.
- ItemHope and psychological resilience in primary caregivers of patients with a chronic mental illness followed in a community mental health center(Elsevier, 2024-03) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Purpose: The aim of this study is to examine hope and psychological resilience in primary caregivers of patients with a chronic mental illness. Design and methods: The descriptive study was conducted on 297 caregivers in community mental health centers in Turkey. Data were collected using the Introductory Information Form, Dispositional Hope Scale and the Resilience Scale for Adults. Findings: Hope and psychological resilience of primary caregivers of patients with a chronic mental illness were moderate. To sociodemographic and caregiver characteristics; caregivers who are over 40 years old, lost his/her spouse, low education level, housewife or retired, unemployed, who evaluated their incomes low, mother, living in the same house with the patient, caring for ten years or more, caring for another patient and not getting help in care had lower hope and resilience levels. Compared to patients with a diagnosis of bipolar disorder, caregivers of patients with schizophrenia had lower hope and psychological resilience levels. Conclusions: Primary caregivers of patients with a chronic mental illness should be supported in terms of hope and psychological resilience.