Sağlık Bilimleri Fakültesi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Sağlık Bilimleri Fakültesi by ORCID "0000-0001-9775-3890"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
- ItemBipolar Bozukluğu Olan Bireylerle Yapılan Motivasyonel Görüşmenin İlaç Uyumuna Etkisi: Olgu Sunumu(pncongress2025, 2025-04) Erkuş, Şeyma; Babaoğlu, Elçin; 372023Giriş-Amaç: Bipolar bozukluk tanılı bireylerde yaygın bir sorun olarak görülen ilaç uyumsuzluğu, hastalık belirtilerinin nüksetmesine ve hastaneye yatış sıklığının artmasına neden olmaktadır.[1,2] Psikiyatri hemşirelerinin bipolar bozukluk tanılı bireylerde ilaç uyumsuzluğunu tanımlama ve ilaç yönetimi ile tedaviye uyumlarının arttırılmasında önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Motivasyonel görüşmeler bipolar bozukluk tanılı bireylerde tedaviye uyumu arttıran psikososyal müdahalelerden biridir.[3] Bu olgu sunumunda yatarak tedavi gören ve ilaç uyumsuzluğu olan bipolar bozukluk tanılı bir bireyde motivasyonel görüşme tekniğinin ilaç uyumuna etkisinin incelenmesi amaçlandı. Yöntem: Bu çalışmada, empatik bir yaklaşımla, yansıtmalı dinleme, açık uçlu sorular ve destekleme tekniklerinin kullanıldığı ve çelişkiler geliştirilerek ambivalan duyguların keşfedildiği altı seanstan oluşan motivasyonel görüşme gerçekleştirildi. Motivasyonel görüşme tekniklerinden önem ve güven testi, karar dengesi ve uç durumlar teknikleri kullanıldı. Hastanın ilaç uyumunun değerlendirilmesinde görüşmelere başlamadan önce ve son değerlendirme görüşmesinde “Morisky Tedaviye Uyum Ölçeği” uygulandı. Bulgular: Motivasyonel görüşme sonrasında hasta Morisky Tedaviye Uyum Ölçeği’ndeki dört ifadenin tamamını ‘’hayır’’ olarak işaretledi ve bu da ‘’yüksek’’ derecede uyum ile sonuçlandı. İlaçlarını düzenli bir şekilde kullanmaya başlamasının yanı sıra hastanın sosyal ortamlara yeniden girmesi, değişim planını hayata geçirmesi, hastaneden taburcu olması ve okuluna yeniden dönmeye karar vermesi olumlu değişimler olarak kaydedildi. Sonuç ve Öneriler: Bu olgu sunumunda uygulanan motivasyonel görüşme tekniklerinin, bipolar bozukluk tanılı bireyin ilaç uyumunun artmasında etkili olduğu bulundu. Psikiyatri hemşirelerinin, bipolar bozukluk tanılı bireylerin ilaç almaya ilişkin farkındalıklarını ve öz yeterliliklerini arttırma ve değişim için motivasyon geliştirme yoluyla ilaç uyumunun arttırılmasında motivasyonel görüşme ilke ve becerilerini kullanmaları önerilir.
- ItemEffect of motivational interviewing on medication adherence in patients with bipolar disorder: systematic review(Lut Tamam, 2024-10) Erkuş, Şeyma; Babaoğlu, Elçin; 372023This systematic review was conducted to examine the effect of motivational interviewing method on compliance with medication treatment in individuals diagnosed with bipolar disorder. In this systematic review, the literature was searched in the databases of ''Cochrane, SpringerLink, Ovid, Science Direct, PubMed, ProQuest, Networked Digital Library of Theses and Dissertations (NDLTD), ULAKBIM, YÖKTEZ'', published in the last 5 years, in English language, using the keywords and combinations of ''motivational interviewing'', ''bipolar disorder'', ''adherence''. The titles and abstracts of the studies were reviewed and 6 studies, including 4 randomized controlled trials and 2 nonrandomized studies, that met the inclusion criteria were included in the systematic review. As a result of this systematic review, it was determined that the motivational interviewing method was effective in increasing medication compliance in patients diagnosed with bipolar disorder. In the studies, it was determined that motivational interviewing was applied alone, with medication reminder system or with an educational program. It was determined that motivational interviewing was applied twice a week or twice a month, between 20-60 minutes and between 3-6 sessions. Subjective and objective measurement tools assessing medication adherence and symptoms were used to evaluate the effect of motivational interviewing. It is recommended to increase randomized controlled experimental research examining the effect of motivational interviewing method on medication adherence in patients diagnosed with bipolar disorder and to use motivational interviewing techniques and skills by mental health professionals to increase patients' medication adherence.
- ItemHope and psychological resilience in primary caregivers of patients with a chronic mental illness followed in a community mental health center(Elsevier, 2024-03) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Purpose: The aim of this study is to examine hope and psychological resilience in primary caregivers of patients with a chronic mental illness. Design and methods: The descriptive study was conducted on 297 caregivers in community mental health centers in Turkey. Data were collected using the Introductory Information Form, Dispositional Hope Scale and the Resilience Scale for Adults. Findings: Hope and psychological resilience of primary caregivers of patients with a chronic mental illness were moderate. To sociodemographic and caregiver characteristics; caregivers who are over 40 years old, lost his/her spouse, low education level, housewife or retired, unemployed, who evaluated their incomes low, mother, living in the same house with the patient, caring for ten years or more, caring for another patient and not getting help in care had lower hope and resilience levels. Compared to patients with a diagnosis of bipolar disorder, caregivers of patients with schizophrenia had lower hope and psychological resilience levels. Conclusions: Primary caregivers of patients with a chronic mental illness should be supported in terms of hope and psychological resilience.
- ItemKronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak: psikolojik dayanıklılığı nasıl etkiliyor?(2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik psikiyatri hastasına bakım vermek bakım verenlere fiziksel, duygusal, sosyal ve ekonomik alanlarda yük getirmektedir. Psikolojik dayanıklılık, bakım verenlerin bakım verme sürecinde karşılaştığı zorluklarla başarılı bir şekilde mücadele edebilmesini sağlar. Kronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak, psikolojik dayanıklılığı etkileyen bir risk faktörü olsa da psikolojik dayanıklılık geliştirilebilir bir özelliğe sahiptir. Bakım verenlerde psikolojik dayanıklılığın incelenmesi, psikolojik dayanıklılığı geliştirmeye yönelik müdahale programlarının planlanması ve uygulanması açısından önemlidir.
- ItemKronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenlerde umut: bakım veren özellikleri açısından bir inceleme(Dalya, 2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenler, bakım verme sürecinde pek çok zorlukla karşılaşmaktadır. Bu zorluklarla mücadele etmek bakım verenleri ruhsal hastalıklara yatkın hale getirmektedir. Yaşanılan stres bakım verenlerin umut düzeylerini olumsuz yönde etkilemektedir. Umut, bakım verenlere stres verici yaşantılarla baş edebileceği konusunda güç verir. Bakım verenlerin amaç belirlemesini, amacına ulaşmak için harekete geçmesini ve zorluklarla karşılaştığında alternatif yollar aramasını sağlar. Umut, bakım verenlerin bu zorlu süreçte güçlü kalabilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bakım verenlerde umudun geliştirilmesi bakım verdiği hastaların da umut geliştirmesinde, tedaviye uyumlarının artmasında ve bakım verme deneyiminin olumlu yanlarının keşfedilmesinde etkili olacaktır. Bakım verme deneyimi ne kadar zorlu olsa da bakım verenlerin kendilerine has özellikleri de umutlarının yüksek olmasında etkili olmaktadır. Bu araştırmanın yapılması bakım verenlerin umut düzeyinin ve umudu etkileyen bakım veren özelliklerinin ortaya çıkarılması açısından önemlidir.
- ItemMadde Kullanım Bozukluğu Olan Bireylerde Çözüm Odaklı Terapinin Öfke Kontrolüne Etkisi: Olgu Sunumu(pncongress2025, 2025-04) Erkuş, Şeyma; Babaoğlu, Elçin; 372023Giriş-Amaç: Madde kullanım bozukluğu olan bireylerin öfkeyle baş etme ve öfkeyi kontrol etme becerileri düşüktür.[1] Bu durum hastalık belirtilerinin, psikiyatrik ve psikososyal sorunların artış göstermesine yol açar.[2] Psikiyatri hemşirelerinin madde kullanım bozukluğu olan bireylerin öfkeyle baş etme becerisi kazanmasında önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Çözüm odaklı terapi madde kullanımı ile ilişkili psikososyal sorunların azaltılmasında kanıta dayalı bir müdahale yöntemidir.[3] Bu olgu sunumunda öfkesini ifade etme biçiminde problem yaşayan madde kullanım bozukluğu tanılı bir bireyde çözüm odaklı terapi tekniğinin kullanımı ele alındı. Yöntem: Bireyin öfkeyle ilgili sorunları tanımlandı, bu sorunları çözmeye yönelik amaçlar belirlendi ve bu amaçları gerçekleştirmesinde çözüm odaklı sorular ve teknikler kullanıldı. Mucize soru, baş etme soruları, istisna soruları ve derecelendirme sorularıyla çözüm inşa edilmesini sağlayan beş seanstan oluşan çözüm odaklı terapi gerçekleştirildi. Hastanın öfke değerlendirmesinde görüşmelere başlamadan önce ve son değerlendirmede “Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği’’ uygulandı. Bulgular: Çözüm odaklı terapi sonrasında ‘’sürekli öfke’’ puanında 4, ‘’öfke içte’’ puanında 15 puanlık azalma olduğu ve ‘’öfke kontrolü’’ puanının ise 8 puan yükseldiği bulundu. Öfkesini etkili bir şekilde ifade etme becerisi kazanması, madde kullanımına son vermesi, ailesiyle ilişkilerini düzeltmesi, sosyal yaşamına geri dönmesi ve yeniden bir işe girmeyi planlaması olumlu değişimler olarak kaydedildi. Sonuç ve Öneriler: Çözüm odaklı terapinin, madde kullanım bozukluğu olan bireyin öfke duygusunu tanımasında, öfke yönetimine ilişkin farkındalığının ve öfke kontrolünün artmasında etkili olduğu bulundu. Psikiyatri hemşirelerinin madde kullanım bozukluğu tanısı olan bireylerin öfke düzeyini azaltması, etkisiz öfke ifade tarzlarını değiştirmesi ve öfke kontrol becerisi kazanmasında çözüm odaklı terapi tekniklerini uygulaması önerilir.
- ItemMadde kullanım bozukluğu olan hastalarda çözüm odaklı terapinin psikososyal sorunların azaltılmasına etkisi: sistematik derleme(Erkan Mor, 2024-10) Erkuş, Şeyma; Babaoğlu, Elçin; 372023This systematic review aims to assess the impact of solution-focused therapy (SFT) on mitigating psychosocial issues among patients with substance use disorder. A comprehensive literature search was conducted using databases including PsycInfo, SpringerLink, Cochrane, PubMed, ProQuest, Science Direct, Networked Digital Library of Theses and Dissertations (NDLTD), and ULAKBIM. Articles published within the past decade in English were included, with search terms comprising “substance use disorder,” “solution-focused therapy,” and related combinations. After screening titles and abstracts, eight studies—four randomized controlled trials and four non-randomized studies—met the inclusion criteria and were included in the review. Findings suggest that SFT has a beneficial effect on reducing psychosocial challenges in substance use disorder patients. SFT demonstrated efficacy in alleviating symptom distress, interpersonal relationship issues, social role dysfunction, impulsivity, well-being deficits, and addiction-related symptoms. Additionally, it was found to support recovery processes, enhance self-efficacy, foster an internal locus of control, and reduce trauma and anxiety symptoms. SFT was administered in individual or group formats, with session durations ranging from 30 to 90 minutes, delivered either twice weekly or biweekly over 1 to 12 sessions. Subjective measures assessing psychosocial outcomes were predominantly used across studies to evaluate the impact of SFT. The review highlights the need for more randomized controlled trials to further validate the effectiveness of SFT in this population.











