Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 42
Results Per Page
Sort Options
- ItemProblems and opportunities of artificial intelligence(İnönü Üniversitesi, 2022) Gürsakal, Necmi; Çelik, Sadullah; Batmaz, Bülent; 16040This article reviews Artificial Intelligence (AI)’s challenges and opportunities and discusses where AI might be headed. In the first part, it was tried to reveal the differences between Symbolic AI and Deep Learning approaches, then long promises but short deliveries of AI were mentioned. The problems of AI are that the media has high expectations about artificial intelligence and keeps the problems and restrictions it creates low. Today, while AI is stuck with issues such as deepfake applications and carbon footprints that create moral and climatologic problems; on the other hand, it is struggling with problems such as deep learning models requiring huge amounts of data. Another problem with deep learning is that deep learning models are a blackbox and not open to improvements because it is not known where mistakes were made. Among the new paths ahead of AI are Hierarchical Temporal Memory (HTM) models and hybrid models that generally try to bridge the gap between Symbolic AI and Connectionist AI. If we consider that the most important leaps in AI have been made with the features of the brain that AI can imitate, then the developed HTM models may also be a new opportunity for AI.
- ItemSynthetic data for deep learning: generate synthetic data for decision making and applications with Python and R(Apress, 2022) Gürsakal, Necmi; Çelik, Sadullah; Birişçi, Esma; 16040
- ItemBarış ve savaş üzerine odak grup tartışmalarına katılımın kadın üniversite öğrencilerinin değer yönelimleri ve sosyal temsilleri üzerindeki etkisinin incelenmesi(Türk Psikologlar Derneği İktisadi İşletmesi, 2022-10) Özkan Demir, Kübra; Kuşdil, M. Ersin; 372021Giriş ve Amaç: Pozitif barış, savaşın ve sıcak çatışmaların yokluğundan öte toplumun çatışma olasılıklarının ortadan kaldırıldığı ve temelinde sosyal adalet, eşitlik, insan hakları, yardımlaşma, hoşgörü, karşılıklı anlayış gibi unsurların yer aldığı olumlu yaşam koşullarına ve insani ilişkilere dayanan bir kavramdır. Bu çalışmada barış ve savaş üzerine yürütülen odak grup tartışmalarına katılımın bu kavramlarla ilişkili olan bireysel değerlerin ve sosyal temsillerin üzerinde pozitif barış lehine etkisi olup olmadığının incelenmesi hedeflenmiştir. Yöntem: Kadın üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen mevcut çalışmada araştırma ve kıyaslama olmak üzere iki grup bulunmaktadır. Araştırma grubu Uludağ Üniversitesi’nde eğitim almakta olan öğrencilerden oluşmaktadır ve bu grup ile haftada bir saat olmak üzere toplam beş hafta boyunca barış ve savaş kavramlarının tartışıldığı odak grup görüşmeleri yürütülmüştür. Türkiye'deki çeşitli üniversitelerin öğrencilerinden oluşan kıyaslama grubu katılımcılarına ise çevrimiçi yollarla ulaşılmış olup bu grup odak grup görüşmelerine dahil edilmemiştir. Değerlerin ve temsillerin değişimini incelemek amacıyla tüm katılımcılardan çalışmanın başlangıcında (Z1), başlangıçtan beş hafta sonra (Z2) ve beş ay sonra (Z3) değer yönelimleri ve barış/savaş temsil içeriklerine ilişkin ölçüm alınmıştır. Bulgular: Tekrarlı ölçümlerde varyans analizi sonuçları Z1-Z2 arasında barış ve savaş üzerine odak grup tartışmalarına katılımın özellikle özgenişletim ve özaşkınlık değer puanları açısından gruplararasında önemli bir fark yarattığını göstermektedir. Buna göre araştırma grubunun özgenişletim puanları düşerken, özaşkınlık puanları yükselmektedir. Kıyaslama grubu için ise tam tersi bir durum gözlenmektedir. Sosyal temsillerin analizinde kullanılan prototipik ve ki-kare analizleri sonucunda, Z1-Z2 arasında barış temsili içeriğin çekirdeğinde yer alan pozitif barış ile ilişkili unsurların sıklıklarının sadece araştırma grubunda anlamlı olarak daha yüksek olduğunu göstermektedir. Odak grup görüşmeleri sonlandıktan yaklaşık 4 ay sonra elde edilen bulgular (Z3), değer yönelimleri üzerinde grup-zaman etkileşimlerinin artık gözlenmediğini ancak araştırma grubunun barış/savaş temsili içeriğine pozitif barış ile ilişkili unsurların yerleşmiş olduğunu göstermektedir. Tartışma ve Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar karşılıklı iletişim ve müzakere aracılığıyla pozitif barış fikrinin geliştirilebileceğini, barış ve savaş ile ilişkili kişisel değerlerimizin ve zihnimizdeki temsillerinin değişebileceğini göstermektedir.
- ItemSosyal Ağ Analizi - R, NodeXL, Gephi, Ucinet Uygulamalı(Dora Yayınları, 2023) Gürsakal, Necmi; Aksan, Adem
- ItemMatematik ve karar verme açısından psikoloji(Dora Yayınları, 2023) Gürsakal, Necmi
- ItemZeka Yapay İnsan Gerçek(Dora Yayınları, 2023-05) Gürsakal, Necmi
- ItemJet-lag ile demografik değişkenlerin ilişkisi(Kriter Yayınevi, 2024) Boz, Dursun; Kaya, Ömer; Karayaman, Saffet; 331826; Deniz, AhmetJet-lag sendromu birkaç zaman diliminin kısa sürede değiştirilmesinden dolayı meydana gelen sirkadiyen ritim bozukluğunu ifade etmektedir. Genellikle uçakla yapılan seyahatler sebebiyle yaşanan hızlı zaman dilimleri değişikliğinde jet-lag kavramı kullanılmaktadır. Birkaç asır öncesi günler hatta haftalar süren mesafeleri kat etmek günümüz dünyasında uçakla birkaç saate düşmüştür. Kısa süre içerisinde yüzlerce kilometrelik yolculuk yapabilmek oldukça kolaylaşmıştır ancak bu yolculuklardaki zaman dilimlerinin hızla geçişleri değişik sorunlara yol açabilmektedir. Tam da bu noktada jet-lag kavramı bu sorunların tanımlanmasında kullanılmaktadır. Sirkadiyen ritmi insan vücudunu dünyanın güneş çevresindeki 24 saatlik hareketine senkronize etmektir. Bu senkronizasyon aydınlık-karanlık döngüsü ve insan vücudun melatonin seviyesinden etkilenmektedir. Sirkadiyen ritmini düzenleyen tüm süreçlere "biyolojik saat" denilmektedir. Jet-lag sendromu geçiren kişilerde uykuya dalmakta zorlanma, sabah kalkmakta zorlanma, gün içinde yorgunluk hissetme, dikkat ve hafıza sorunları, iştah kaybı, bulantı, kabızlık, ishal gibi çeşitli sorunları görülmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı demografik değişkenler ile havacılık sektörü çalışanlarının jet-lag algıları arasında anlamlı bir fark olup olmadığının saptanmasıdır. 593 kişinin katılımıyla geliştirilen jet-lag ölçeği verileri kullanılarak t testi ve ANOVA testi yapılmıştır. Havacılık sektörü çalışanlarının (pilot, hostes, kabin amiri-memuru, uçuş mürettebatı ve yolcu) jet-lag algılarıyla cinsiyet (p= 0.008), statü (p=0.000), gelir (p=0.043) arasında anlamlı bir farklılık (p<0.05) belirlenmiştir.
- ItemVisions of apocalypse: an insight into apocalypse(Kriter Basım Yayın, 2024) Özçelik, Kaya; 351393The main focus of this book revolves around the concept of apocalypse, which is revealed in Mary Shelley’s Frankenstein, H. G. Wells’s The Island of Dr. Moreau and Aldous Huxley’s Brave New World. It has been traced as theinevitable result of the following interrelated developments in the recorded history of humankind: the beginning of the Industrial Revolution and the ideology of industrialism, which marked the first step toward the modern world; the rise of science and technology, driven by industrialism, which led to the advent and reign of colonialism and imperialism; and, finally, the rise and dominance of capitalism, along with its negative effects on people's lives, all of which are tightly interconnected. To reveal both the apocalypse and the apocalyptic vision of each relevant novelist, this study follows new historicist approach and Foucault’s theories regarding biopower/politics. Considering all these, it has been evidenced by the three novels within the scope of this study that hubris and the greed for more power, which are revealed in the ceaseless yearning for developments in both science and technology, pave the way for the imminent outbreak of the apocalypse through the idea of manmade creation of a living either by assembling parts of a corpse or by transforming animals into human beings or creating many manmade human beings to maintain and sustain the totalitarian power.
- ItemJet-lag ölçeği(Kriter Yayınevi, 2024) Deniz, Ahmet; Boz, Dursun; Kaya, Ömer; Gül, Bilge Bahadır; Okumuş, Ahmet; Karayaman, Saffet; 331826; Deniz, AhmetHavacılık sektöründe jet-lag, genellikle uzun süren uçuşların neticesinde meydana gelen, vücudun biyolojik saatiyle varılan yerin yerel saatinin farklılığından dolayı yaşanılan bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Farklı zaman dilimlerinde yapılan seyahatlerden meydana gelen bu rahatsızlık; uykusuzluk, dikkatsizlik, aşırı yorgunluk ve sindirim sisteminde bazı problemlere sebep olabilmektedir. Jet-lag’ın yaygın bilinen etkisinden biriside uyku bozukluğudur. Jet-lag, insan vücudunun değişen saat dilimlerinden etkilenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Yapılan bazı araştırmalar göstermiştir ki jetlag, gündüz uçuşlarında batıdan doğuya doğru gidildikçe daha çok yaşanmaktadır. Bu durumlarda sirkadiyen ritim veya biyolojik saat olarak bilinen vücudun tekrarlayan ritmi, uyku düzenini etkileyerek insanın bilişsel ve psikomotor yetenekleri de etkilemektedir. Bunlara ilave olarak çalışan motivasyonunda azalma, konsantrasyon zayıflığı ve bilgiyi anlama ve işlemedeki sorunlara da sayılabilir. Bu bağlamda araştırmanın amacı alanyazında eksikliği hissedilen jet-lag konusunda bir ölçek geliştirmektir. Bu amaçla 593 kişiyle (pilot, hostes, uçuş mürettebatı ve yolcu) geliştirilen Jet-lag Ölçeği 2 faktör (psikolojik ve fizyolojik) ve 13 ifadeden oluşmaktadır. Geliştirilen jet-lag ölçeğinin Cronbach’s Alpha değeri 0.900 iken KMO 0.890 değeriyle toplam varyansın %62,97’sini açıkladığı tespit edilmiştir.
- ItemTrump’ın yeniden seçilmesinin Dünya ve Türkiye ekonomisine olası yansımaları(MÜSİAD, 2024) Canbay, Şerif; Çelik, Ahmet Hüsrev; 278780; Gündoğdu, Emir Furkan“Trump ile gelecek çatışma ortamı, Türkiye için yeni ihracat kapılarının açılması bakımından bir fırsata dönüştürülebilir. Özellikle Çin’in pazar payını kaybettiği tekstil, elektronik, kimya ve otomotiv yan sanayi gibi sektörlerde Türkiye’nin bu sektörlere ait pazarlarda payını artırma potansiyeli mevcuttur. İşte tam da bu noktada Türkiye, bu çatışma ortamından bir fırsat yaratabilir mi?”
- ItemBallardian discourse of (eco)apocalypse: nearing the end of crystallising world(Kriter Yayınevi, 2024) Özçelik, Kaya; 351393; Ülker Erkan, AyçaAs a prominent novelist and one of the most acclaimed representatives of the twentieth century, J. G. Ballard portrays in his novel the psychology of humankind trapped in the grip of apocalypse in modern times with his surrealist style and analysis of ‘inner space’ and ‘outer space’. Labelled as a (post) apocalyptic speculative science fiction writer, Ballard brings his reader closer to his revelation of the apocalypse stemming from climatic, uncanny cataclysms and the detrimental effects of incontrollable technological and scientific developments. The Crystal World focuses on the strange experiences of Dr. Sanders in a quasi-modern Cameroon, where he goes to treat people in the grip of leprosy. To the surprise of both Dr. Sanders and the reader, the forest in this area starts to crystallise gradually and spread to other parts of the world. Based on this symbolism, Ballard reveals in his novel the multi-layered discourse of imminent and immanent apocalypse that he thinks humanity will face humanity soon.
- ItemFashioning the self in Jean Rhys’s voyage in the dark and good morning, midnight(Çankaya Üniversitesi, 2024-04) Koç, Nesrin; 13778Jean Rhys held a deep passion for fashion and stylish attire. Her perspective on fashion, as an instrument of adopting “a second skin” finds expression in her focus on fashioning the self, a recurring motif in Rhys’s oeuvre. The physical difficulty Rhys’s female characters, whose lives bear strong similarities to her own, have in obtaining fashionable clothes represents the broader struggles they go through as the objects of the patriarchal and colonial gaze, in their voyages through the physical and metaphorical darkness of urban spaces like Paris and London in the early 1900s. Focusing on two of these women, Anna of Voyage in the Dark and Sasha in Good Morning, Midnight, for whom fashionable clothing appears to be the only way of navigating the modern society which marginalizes them, this study explores Rhys’s multilayered portrayal of fashion as a reflection of the near impossibility of attaining a cohesive sense of self, mirroring the characters’ struggles in fashioning their inner and outer selves.
- ItemÇalışanların yenilikçi davranışlarının işletmelerin sürdürülebilir ihracat performansı üzerindeki etkisinde sosyal medyanın rolü(İstanbul Beykent Üniversitesi, 2024-05) Yılmaz, Çiğdem; Boz, Dursun; 331826; Kılıç, Hilal; Sırmalı Kayacan, Emine; Çakır, EzgiYenilik; yeni bir ürün, hizmet veya sürecin bir işletmenin uygulamalarında kullanılmasıdır. İş süreçlerini iyileştirmek ve faaliyet gösterdiği alanda rekabet avantajı yaratmak amacıyla yeni fikirlerin üretilmesi ve böylece işletmenin daha iyi performans göstermesi olarak da tanımlanmaktadır. Bir diğer tanımında yenilik; özgün fikirlerin, süreçlerin, ürünlerin ve hizmetlerin yaratılması ve uygulanması için tasarlanmış davranışların benimsenme süreci olduğu ifade edilmektedir. Yenilikçi davranış ise; yenilikçiliğin itici güçlerinin, sorumluluklarının ve yükümlülüklerinin tam olarak anlaşılmasından kaynaklanan bir durum olarak ifade edilmektedir.
- ItemÇalışanların girişimci davranışlarının işletmelerin sürdürülebilir ihracat performansı üzerindeki etkisinde sosyal medyanın rolü(İstanbul Beykent Üniversitesi, 2024-05) Yılmaz, Çiğdem; Boz, Dursun; 331826; Kılıç, Hilal; Sırmalı Kayacan, Emine; Çakır, Ezgiİhracat; dış pazarlara açılmanın kolay, hızlı ve riski az yöntemlerden birisidir. Bir ülkenin sınırları içerisinde ürettiği ürünleri, belirlenmiş ihracat ve gümrük kuralları altında diğer ülkelere satışını olarak tanımlanmaktadır. İhracat yönteminin kullanılmasıyla uluslararası pazara girmek, riskleri ve şirket kaynaklarının kullanımını en aza indirmek anlamına gelmektedir. Rekabetin yoğun olduğu uluslararası piyasalarda faaliyet gösteren şirketlerin, etkin olabilmek ve piyasada kalıcı olabilmek adına başarılı olabilecekleri alanları dikkatli bir şekilde tanımlaması ve uygulaması gereklidir. Şirketlerin ihracat başarısı sadece kendisini etkilememekte, aynı zamanda faaliyet gösterdiği ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçi yapısını da önemli ölçüde etkilemektedir. Bu yapı sayesinde ihracat faaliyetleri şirketlerin ticarî, uluslararası bilgilerini artırmalarına yardımcı olmaktadır. Dış pazarlara satış yapmak, şirketlerin farklı ülke pazarlarıyla tanışmasına olanak tanımaktadır. İhracat şirketlerin büyümesini destekleyen ve uzun ömürlülüklerini sağlayan ve sürdürülebilirliklerine katkı sağlayan bir olgudur. Bu nedenle araştırmacıların oldukça ilgisini çekmektedir ve ihracat performansı kavramı birçok araştırmacı tarafından araştırılan bir konu olmayı sürdürmektedir.
- ItemSağlık çalışanları etik kodlar ölçeği: bir ölçek geliştirme çalışması(İstanbul Gelişim Üniversitesi, 2024-07) Tamer, Gülay; Ünsal Jafarov, Gülşah; Boz, Dursun; Tetik, Gözde; Oktay, Semanur; 331826Amaç: Bu çalışmanın amacı, sağlık çalışanlarının karşılaştıkları etik sorunlara odaklanmalarına yardımcı olan beklentileri ve temel ilkeleri açıklamak için bir ölçme aracı geliştirmektir. Yöntem: Sağlık Çalışanları Etik Kodlar Ölçeği’nin (SÇEKÖ) geliştirilmesinde, ilgili alanyazın taranmış, çalışmalar irdelenerek ölçek maddeleri oluşturulmuş ve sonrasında uzman görüşleri alınmıştır. Uzman görüşleri doğrultusunda yapılan düzenlemeler ve 442 sağlık çalışanı ile yapılan 3 ayrı pilot çalışma sonrasında 29 madde ve 5 alt faktörden oluşan SÇEKÖ’nin geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 23 ve AMOS 18 paket programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Sağlık çalışanları etik kodlar ölçeği ifadelerinin yük değerleri 0,972 ila 0,501 arasında değişmektedir. Ölçekte bulunan 5 faktörlü yapıyla toplam varyansın %76,724 olduğu belirlenmiştir. Ölçeğe ait Cronbach’s Alpha katsayısı 0,902 sonucu ile çok iyi olduğu belirlenmiştir. Ölçekteki faktörlerin isimleri; hasta hakları ve mahremiyet (10 ifadeli), mesleki özen (9 ifadeli), dayanışma (3 ifadeli), etik ikilem (3 ifadeli), adalet ve eşitlik (4 ifadeli) olarak çalışma ekibi tarafından isimlendirilmiştir. Sonuç: Geliştirilen SÇEKÖ’nin sağlık çalışanlarının etik sorunlara odaklanmalarına yardımcı olan beklenti ve temel ilkeleri ölçme noktasında güvenilir bir araç olarak kullanılabileceğine karar verilmiştir.
- ItemHavayolu yolcularının beklenen ve algılanan hizmet kalitesinin SERVQUAL ile ölçülmesi: Türkiye-Rusya karşılaştırması(Kilis 7 Aralık Üniversitesi, 2024-07) Faizov, Firdavs; Boz, Dursun; 331826Amaç: Bu araştırmanın amacı Türkiye (İstanbul Ground Airport- İGA) ve Rusya’da (Şeremetyevo Havaalanı- Moskova) havayolu yolcularının beklenen ve algılanan hizmet kalitesinin SERVQUAL ile ölçümlenerek hizmet kalitesinin belirlenmesi ve karşılaştırılmasıdır. Tasarım/Yöntem: Bu çalışmada tesadüfi olmayan yöntemlerden kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak 412 havayolu hizmeti alan yolcu ile anket uygulaması yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 23.0 programıyla analiz edilmiştir. Bulgular: Elde edilen bulgularla Türk havayolu yolcularının Beklenen Kalite aritmetik ortalaması (x̄=3.92) iken Algılanan Kalite ortalamasının (x̄=3.81) olduğu ve yolcuların havayolu ürün hizmeti algılamalarının düşük kalitede (x̄=-0.10) olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bulgularla Rus havayolu yolcularının ise Beklenen Kalite aritmetik ortalaması (x̄=4.31) iken Algılanan Kalite ortalamasının (x̄=3.98) olduğu ve yolcuların havayolu ürün hizmeti algılamalarının düşük kalitede (x̄=-0.32) olduğu saptanmıştır. Sınırlılıklar: Çalışma örneklemini İstanbul ve Moskova’da 412 yolcuyla yapılması, yolcuların anket ifadelerinin uzun ve sıkıcı bulmaları ile bulundukları havaalanının zaman baskısından kaynaklı olumsuzluklar çalışmanın kısıtlarındandır. Özgünlük/Değer: İlgili alanyazında havacılık sektöründe havayolu ürünü alan yolcuların beklenen ve algılanan hizmet kalitesinin Türkiye ve Rusya karşılaştırmasının ilk kez yapılıyor olması araştırmanın özgün değeri olarak değerlendirilebilir.
- ItemAssessing competition in the Turkish cement industry: insights from the boone indicator(Emerald Publishing Limited, 2024-08) Yıldız, Hakan; Köprücü, Yılmaz; Şengül, Serkan; 355807Purpose – This paper investigates the degree of competitiveness within the Turkish cement industry, employing firm-level quarterly data spanning from 2008 to 2016. Design/methodology/approach – To assess the level and trajectory of competition among Turkish cement firms, we employ the Boone indicator (β) as formulated by Boone (2008). This indicator, rooted in the concept of relative profit differences (RPD), serves as a robust metric for gauging competitive dynamics. According to the ß indicator, firms exhibiting higher relative efficiency are expected to secure greater profits and market shares in a fiercely competitive market. Additionally, we utilize concentration indices for the purpose of revealing comparable findings. Findings – Empirical findings reveal that an enhancement in firms’ efficiency corresponds to a proportionally modest increase in either market share or profits, implying a lower degree of competition within the Turkish cement industry. Although the specific magnitudes of ß estimates exhibit temporal fluctuations, we may conclude that the Turkish cement industry does not conform to the ideals of perfect competition. The concentration indices calculated on the sample also support this result. Research limitations/implications – This research is limited to the Turkish cement companies over the period 2008–2016. Originality/value – The studies measuring the level of competition in the Turkish cement sector are generally based on concentration ratios. In this study, we assess the competition level by using a different methodology based on parametric procedures.
- Item2 boyutlu oyun tasarımında piksel sanat kullanımı(Ulmilya Yayıncılık, 2024-10) Can, Kemal Yaşar; Ayçe, Mehmet Taragay; 21436Tarihin ilk dönemlerinden beri bir eğlence aracı olarak görülen oyun aynı zamanda bir iletişim aracıdır. Teknolojik gelişmelerle birlikte, bilgisayar teknolojisinde ve yazılımlarındaki gelişmeleri takiben insanların oyun oynama davranışlarında da farklılıklar meydana gelmiştir. Bilindiği gibi oyun; belli bir amaca yönelik olan ya da olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilebilen; fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir (Tdk: 2017). Günümüzde oyunlar dijitalleşmenin etkisiyle pek çok farklı türe, içeriğe ve görünüme sahip şekilde üretilmektedir. İki boyutlu cisimler sadece eni ve boyu olan cisimlerdir. İki boyutlu oyunlar ise sprite adı verilen düz grafikler kullanır ve üç boyutlu geometriye sahip değildir. Ekrana düz görüntüler olarak çizilirler ve kameranın perspektifi yoktur. 2D oyunlarda kullanılan piksel sanat ise temelde; belirli kuralları olan ve kurallara uyulduğunda rahatlıkla bir eser çıkartılabilen bir mecradır. Piksel sanat kullanılan oyunlara bakıldığında küçük dosya boyutuna sahip olmalarının da etkisi ile; hızlı yüklenme, kodlama da kolaylık, hızlı derlenme gibi özelliklere sahip olduğu görülür. Ancak 2boyutlu oyun tasarımında pixel art çalışmalarının nasıl hazırlandığı, bunların prensiplerinin, yöntemlerinin ve kullanılan uygulamaların neler olduğu konusunda yeterli kaynağın olmaması bu alanda gerçekleştirilebilecek oyun tasarımlarının da ve literatüründe eksik kalmasına neden olmaktadır. Bu sorundan hareketle bu çalışmada; pixel art kullanan 2 boyutlu oyunları kullanmak isteyen kimselere pixel art yapımı hakkında bir yol haritası oluşturulması amacıyla derleme bir bilgi içeriği ortaya çıkarmak hedeflenmektedir. Bu bağlamda yukarıda bahsedilen ihtiyaçlara yönelik olarak pixel art kullanan 2 boyutlu oyunlarda başta karakter, arkaplan, mekan ve oyunlardaki diğer nesnelerin oluşturulmasında izlenecek yol ortaya çıkartılacaktır. Çalışmanın hem bu alanda yapılacak çalışmalara, hem de literatüre önemli katkılar sağlayacağı öngörülmektedir.
- ItemAmbalaj tasarımında hedonizm etkisi(İksad, 2024-10) Güler, Gizem; 350727Günümüz modern yaşamının kişi üzerinde yarattığı duygu dalgalanmaları, artan kişilik rolleri ve sorumluluklarına toplum tarafından onaylanma (ötekileştirilmeme) ve günlük stresten uzaklaşarak zihinsel bir rahatlamaya ulaşma da eklenince toplumun tüketim alışkanlıkları değişmiştir. Süreç içinde tüketim toplumunun yarattığı insan prototipi toplum tarafından kabul görme amaçlı markalara ve ürünlere karşı bağlılık geliştirmiştir. Bu esnada kişilere itibar kazandırma rolü üstlenen markalar ise tüketici üzerinde kısa süreli hazlar yaratarak tüketime bağımlı bir kitle yaratmak ve bir sonraki satın alma davranışını tetiklemek için çalışmaktadır. Bu çalışmalara örnek olarak verilebilecek ambalaj tasarımları içinde kişiselleştirilmiş ambalaj tasarımlarını ele almak mümkündür. Markalar ambalaj tasarımlarıyla ürünü korumak, saklamak, taşınabilir ve sergilenebilir kılmak gibi temel amaçların dışında rakip markaların önüne geçerek görünürlük kazanmayı ve kitlenin satın alma davranışını gerçekleştirmesini planlamaktadır. Bunun için hedef kitleye hedonist bir bakış acısı ile kişiselleştirilmiş, özel bir deneyim sunmak pek çok marka tarafından denenmiştir. Bu kişiselleştirme ile kitle-marka ilişkisinde ürüne olan ilgi ve bağlılık güçlenir. Bu çalışma kapsamında örneklem olarak Coca-Cola markası ele alınmıştır. Markanın 1 litrelik plastik ambalajları ve kutu ambalajlarının üzerinde hayata geçirdiği isim kampanyası ile hedonistik bir satın alma davranışı planlanmıştır. Bu araştırma kapsamında kişiselleştirilmiş ambalaj tasarımları ile kitlenin hazza erişmek için gösterdiği çaba ve kendini özel, biricik hissetme sonucunda artan satın alma davranışları gözlemlenmiştir.
- ItemThe mediation role of coping with stress in the relationship between psychological flexibility and posttraumatic growth in cancer patients(Sage, 2024-10) Akcan, Gizem; Bakkal, Bekir Hakan; Elmas, Özlem; 192722Objectives: Active and adaptive coping strategies have been identified as factors that can assist cancer patients in effectively managing and overcoming the crisis, leading to the potential for post-traumatic growth during the diagnosis and treatment stages. Psychological flexibility is another factor that can protect individuals and promote more adaptive reactions to traumatic situations. The study aims to examine the investigation of the mediation role of coping with stress in the relationship between psychological flexibility and posttraumatic growth in cancer patients. Methods: This study was conducted with 97 (63 women, 34 male) participants aged between 38 and 82 who are literate and diagnosed with breast cancer or gynecological cancers (endometrial, cervical, vulvar) undergoing radiotherapy planning at the Radiation Oncology Clinic of Zonguldak Bülent Ecevit University Hospital. Demographic Information Form, Psychological Flexibility Scale, Post-Traumatic Growth Inventory, and Coping Styles Scale were applied to the participants. The mediation effects were interpreted using bootstrap confidence intervals and VAF values. Results: This study showed that the active coping styles partially mediated the relationship between psychological flexibility and posttraumatic growth. Conclusion: In this regard, by organizing psychoeducational programs and interventions aimed at increasing psychological flexibility for individuals diagnosed with cancer or undergoing treatment, individuals can be enabled to cope with stress more actively, and thus post-traumatic growth can be achieved.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »