Endüstri Mühendisliği Bölümü Koleksiyonu

Bu bölüme ait yayınları içerir

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 5 of 30
  • Item
    Hibrit Savaş ve Kıbrıs Barış Harekâtında Jandarma Birlikleri: Askeri Harekâtlarda Jandarma Birliklerinin Kullanımının Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri ile Analizi
    (Hiperyayın, 2024) Abdulvahitoğlu, Adnan; 382420; Peler, Yükselen; Akçam, Zeki; Savrun, Ergenekon
    İnsanlık tarihinin varoluşundan bu yana Avrupa, Asya ve Avrupa kıtalarının ortasında önemli bir jeostratejik konuma sahip olan Kıbrıs adası tüm medeniyetlerin ilgi duyduğu bir yer olmuştur. Süveyş Kanalı, Cebelitarık Boğazı ile İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçen suyollarının kesiştiği bir kavşak noktası olan Kıbrıs adasında Mısırlılardan Hititlere, Asurlulardan Romalılara, Araplardan Venediklilere kadar birçok devlet hüküm sürmüştür. 1571 yılında Osmanlı idaresine geçen adaya 1878 yılında kiracı olarak yerleşen İngiltere, 1914 yılında patlak veren Birinci Dünya Savaşını fırsat bilerek adayı ilhak etmiş ve kalıcı olarak yerleşmiştir. Doğu Akdeniz’in kilidi olan Kıbrıs adasına hâkim olan devlet, Doğu Akdeniz’e kıyısı olan tüm devletlerin ve buradan geçen suyollarının üzerinde bulunan tüm ülkelerinin dış siyasetinin ve ilişkilerinin yürütülmesinde etkili ve yönlendirici olmaktadır. Bu yüzden ada sürekli küresel güçlerin hedefinde olmaya devam etmektedir. İklim, jeolojik, botanik, zoolojik ve kültürel açıdan incelendiğinde Anadolu’nun ayrılmaz bir parçası olduğu açıkça görülen Kıbrıs adası Türkiye ve Türkiye’nin güvenliği açısından ise çok daha fazla öneme sahiptir.
  • Item
    Kalıpçılık Sektöründe Tedarikçi Değerlendirme ve Seçimi İçin Çok Kriterli Karar Destek Modeli
    (Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, 2025-09) Abdulvahitoğlu, Adnan; Arıcı, Sercan; 382420
    Kalıp imalat süreci, nihai parçanın müşteri standartları ve beklentilerine uygun olarak başarılı bir şekilde üretilmesi ve seri üretime geçişin etkin bir biçimde sağlanması açısından uzun ve kritik bir süreçtir. Bu sürecin başarısında tedarikçi seçimi önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmada, kalıp üretim aşamalarında gerçekleştirilen faaliyetler, bu faaliyetlerin süreç içerisindeki önemi, üretim sürecine etkileri ve tedarikçilerin bu aşamalardaki yeri ele alınmaktadır. Ayrıca, tedarikçi seçiminin önemi vurgulanarak, karar destek sistemleri (KDS) kullanımıyla en uygun tedarikçilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, değerlendirme sürecine temel teşkil eden veriler, işletmenin tedarikçi ağı içinde yer alan tüm tedarikçilerin geçmiş performansları ve kapasiteleri doğrultusunda ekip tarafından yapılan puanlamalarla belirlenmiştir. Ardından, Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemleri kullanılarak karşılaştırmalı analiz gerçekleştirilmiş ve tedarikçi seçiminde karar destek mekanizmasının oluşturulmasına yönelik bir model önerilmiştir. Bu model çerçevesinde, kalıp üretim süreçlerindeki zaman, maliyet ve teknik gereklilikler gibi faktörler bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilerek, en uygun niteliklere sahip tedarikçilerin belirlenmesi ve süreç verimliliğinin artırılması hedeflenmiştir.
  • Item
    A theoretical and experimental investigation using a multi-criteria decision-making approach to investigate the use of oak cupule biomass as a sustainable corrosion inhibitor for mild steel in acidic solution
    (Elsevier, 2025-08) Şişmanoğlu, Sedef; Mert, Mehmet Erman; Doğru Mert, Başak; Abdulvahitoğlu, Adnan; 382420
    This study investigates adsorption mechanism and inhibition efficiency of oak cupule (OC) biomass on mild steel (MS) corrosion in an acidic medium through quantum chemical calculations and electrochemical analysis. The chemical composition of OC was characterized using FTIR-ATR, mass spectrometry, and UV–Vis spectroscopy. Electrochemical impedance spectroscopy was conducted at varying inhibitor concentrations, complemented by surface morphology analysis via SEM and contact angle measurements after 168 h of immersion. At 250 ppm, the inhibition efficiency reached 92.5 %, attributed to the presence of tannins and polyphenolic compounds. Adsorption followed the Langmuir isotherm, with an equilibrium constant of 2.36 L mg−1 and a Gibbs free energy change of −12.08 kJ mol−1. Contact angle measurements indicated increased hydrophobicity due to the formation of protective layer. Potential of zero charge (PZC) analysis confirmed electrostatic interactions between OC molecules and the positively charged MS surface in 0.5 M HCl. Molecular insights were obtained using Density Functional Theory (DFT) with the B3LYP/6–311++G(d,p) method, revealing electronic properties such as frontier molecular orbital energies, energy gap and atomic charges. The optimum result was determined by analyzing the experimental findings at different inhibitor concentrations and different durations using Multi Criteria Decision Making (MCDM) methods. It was found that scenario S5 provided the optimum result.
  • Item
    Suçun Coğrafi Dağılımını Afet-Suç İlişkisi Bağlamında İncelemek: 6 Şubat 2023 Depremlerinin Mala Karşı İşlenen Suçlara Etkisi
    (Atatürk Üniversitesi, 2025-06) Avaner, Tekin; Başaran, Erkin; Konurhan, Zekeriya; Abdulvahitoğlu, Adnan; Yayla, Mustafa; 382420
    Doğal afetlerden hemen sonraki süreçte yaşanan kargaşa ve kamu otoritesinin azalmasına bağlı olarak suç oranlarının artış gösterdiği bilinmektedir. Depremler gerek etki alanlarının büyüklüğü gerek de çok sayıda insanı etkilemeleriyle bu afetler arasında özel bir yere sahip olup, kriminal yansımaları özellikle uluslararası literatürden anlaşılabildiği üzere cana ve mala karşı suçlar temelinde çok farklı suç şekilleri olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu çalışmada 6 Şubat 2023’te 7.7 ve 7.6’lık iki büyük dalga halinde gerçeklemiş ve asrın felaketi olarak nitelenen depremlerden hemen sonraki 1 ay içerisinde meydana gelen mala karşı suç olayları bir önceki yılın aynı dönemine göre karşılaştırmalı olarak mekansal ve zamansal bazda incelenmiştir. İçişleri Bakanlığın’dan temin edilen suç verileri Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) ve Hotspot yöntemleri kullanılarak analiz edilmiş, daha sonra bu analizlerden yola çıkılarak veriler kriminoloji çalışmalarında en yaygın kullanılan teorilerden olan Rutin Faaliyetler Teorisi ve Kırık Pencereler Teorisi temelinde yorumlanmıştır. Suç coğrafyası çalışmalarında yaygın olarak kullanılan CBS’den Hotspot yöntemiyle bu çalışmada da istifade edilmiştir. Ancak ÇKKV ve teorik yorumlamayla birlikte üç farklı yöntemin kullanıldığı böyle bir sentez suç coğrafyası araştırmalarında mevcut değildir ki, araştırmanın özgün değeri burada ortaya çıkmaktadır.
  • Item
    Jandarma Personelinin Kadına Yönelik Şiddet Algı ve Farkındalıklarının Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri ile Analizi
    (İçişleri Bakanlığı, 2025-01) Abdulvahitoğlu, Adnan; Altunok, Hatice; 382420
    Bir hareketin veya bir gücün derecesini ifade etmek için kullanılan şiddet; sosyal anlamda karşıt görüşe sahip olanları inandırmak veya uzlaşmak yerine, duygu, davranış ve söylemlerle aşırılık göstererek ve kaba kuvvet kullanarak ikna etmeye çalışmak anlamına gelmektedir. Kısaca karşı tarafa kaba ve sert davranışlarda bulunmak olarak tanımlanan şiddet, sadece fiziksel değil, duygusal, dilsel ve psikolojik olarak da karşı tarafa rahatsızlık vermeyi içermektedir. Günümüzde bir toplumsal vaka olarak sıklıkla karşılaşılan şiddet, birçok sosyal bilimcinin araştırmalarına konu olmasına rağmen, henüz çözüm bulunamayan ve önüne geçilemeyen bir sorundur. Uzmanlar, sebepleri ve sonuçları açısından karmaşık bir yapıya sahip olan şiddeti, kısmen içgüdüsel kısmen de toplumsal bir davranış olarak değerlendirmektedir. Hükümetler gerek mevzuat gerekse kolluk uygulamaları ile etkili tedbirler alınmasına rağmen, toplumsal şiddet, özellikle de kadına yönelik şiddet tüm dünyada artarak devam etmektedir. Bu yüzden şiddetin ulaştığı sosyal boyut ile çocuklar, gençler ve yetişkinler üzerindeki etkileri, sağlıklı bir toplum için mutlaka üzerinde düşünülmesi gereken bir konu haline gelmiştir. Türkiye’de kadına yönelik şiddet üzerine yapılan araştırmalar, bu vakaların yaygınlığını, kadının şiddet karşısındaki çaresizliğini ve şiddete uğrayan kadınlara nasıl yardım edilmesi gerektiği konusunda yetkililerin algısı açısından da bazı eksiklikler olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’de emniyet ve asayişten sorumlu kurumlardan biri olan Jandarma Genel Komutanlığı'nın kadına yönelik şiddet ile mücadele birimlerinde görevli personelinin algı seviyesinin, tespiti amaçlanmıştır. Bu kapsamda nitel ve nicel araştırma yöntemleri karma olarak kullanılmış, nitel yöntemlerden örnek olay yöntemi ile oluşturulan beş senaryo nicel yöntemlerden nedensel karşılaştırma modeli ile analiz edilmiştir.