Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 21
Results Per Page
Sort Options
- Item2022 yılı girişimci ve yenilikçi üniversite endeksi verileri üzerine alan ve ölçüt bazlı bir değerlendirme(Turan-Sam Yayıncılık, 2023) Tosun, Hasan; 6128Ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarının performansını değerlendirmek üzere 2012 yılından itibaren Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı bazı birimlerden temin edilen veriler esasında 23 gösterge dikkate alınarak bir “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi (GYÜE)” tanımlanmıştır. Bu endekste; üniversitelerin bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliğine, işbirliği ve etkileşim aktivitesine, fikri mülkiyet etkinliğine, girişimcilik ve yenilikçilik kültürüne ve ekonomik katkı ile ticarileşme potansiyeli alanlarına bağlı olarak değerlendirme yapılmaktadır. Bu yıl 2022 yılı verileri kullanılarak yapılan değerlendirme sonuçları açıklanmıştır. Bu sonuçlara göre; daha önceki yıllarda dereceye giren üniversitelerin yine listede olduğu ve sıralama da küçük değişiklikler bulunduğu görülmektedir. Ancak bazı Vakıf üniversiteleri (İstanbul Medipol, Bahçeşehir, Yeditepe, Yaşar, Atılım ve Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar gibi) önemli atılımlar yaparak ilk 50 üniversite içinde yer almışlardır. Bu makalede, ilgili endeksin parametreleri tanımlanarak, alan ve ölçüt esasında ilk elli sıra içinde yer alan üniversitelerin değerlendirmesi yapılmakta ve bazı üniversiteler için öneriler getirilmektedir.
- ItemÇocuğun hastane ortamına hazırlanması(Eğiten Kitap, 2023) Sezgin, Esin; 230880Çocukluk dönemi, bireyin gelişiminde kritik bir aşamadır. Ancak, bazı durumlarda bu süreç, hastalıklar, patolojiler, ağrılı ve invaziv prosedürler, travmalar veya uzun süreli hastanede yatışlar gibi olumsuz olaylarla kesintiye uğrayabilir (Gordiona-Iáñez ve diğerleri, 2020). Özellikle erken çocukluk döneminde hastalık, hastane ziyareti ve hastaneye yatış çocuklar için korkutucu bir deneyimdir (Burns-Nader & Hernandez-Reif, 2016; Delvecchio ve diğerleri, 2019; Gültekin & Baran, 2005; Kaminski, Pellino & Wish, 2002; Jeyamurugan & Basak, 2020). Bu deneyim, çocuğun yaşı, bilişsel ve duygusal özellikleri, mizacı, önceki hastane deneyimleri, hastalığın algılanma şekli, bilinmezlik, ayrılıklara tepkiler, hastalığın etkileri gibi bir dizi faktörden etkilenebilir. Çocukların ebeveynlerinden, günlük rutinlerinden ve güvenli ev ortamından uzaklaşması, yaşam tarzlarında değişikliklerin ortaya çıkması, tanıdık olmayan görüntü, ses ve kişilerin varlığı, ağrı ve işlem korkusu, normal yaşamdan uzaklaşma hastanede yatan çocuklarda stres ve kaygıyı tetikleyebilir (Kaminski, Pellino & Wish 2002; Burns-Nader & Hernandez-Reif, 2016) ve hastaneye yatma ve tedavi görmeye bağlı olarak fiziksel ve duygusal zorluklar yaşayabilirler. Çocukların hastaneye yatışı sırasında ve sonrasında gösterdikleri tepkiler arasında endişe, regresyon, bağlanma sorunları, aşırı hareketlilik, yalnız kalmak isteği gibi davranışlar bulunmaktadır (Li ve diğerleri, 2016). Bu davranış problemlerinin azaltılması için çocukların ve ailelerinin hastaneye, tedaviye ve girişimlere hazırlanması önemlidir. Bu hazırlık sürecinde güven oluşturmak, çeşitli yöntem ve teknikler kullanarak bilgi vermek, duygularını ifade etmeye teşvik etmek ve başa çıkma becerilerini geliştirmek amaçlanır.
- ItemÇocuk edebiyatı eserlerinde yer alan arketiplerin incelenmesi(Esma Dumanlı Kadızade, 2023) Musuloğlu, Büşra Nur; Sezgin, Esin; 230880Arketip sözcüğünü psikoloji literatürüne kazandıran isim Carl Gustav Jung olmuştur. Zaman içerisinde, Jung’un, evrendeki varlıkların miktarı kadar, söylemiyle ifade ettiği arketipler üzerine birçok farklı tanım ve kategori oluşturulmuştur. Çocuk edebiyatı, arketipler için geniş bir çalışma alanı sunmaktadır. Çocuk edebiyatında yer alan edebi eserlerde basit bir dil kullanılmasına karşın yorumlamayla açığa çıkarılacak derin anlamlar bulunmaktadır. Bu araştırmada birçok farklı disiplinin üzerinde çalışmalar yürüttüğü ve son derece önemli görülen arketip kavramına yönelik yayınlanmış olan çalışmalar aracılığıyla çocuk edebiyatında arketip kavramını incelemek amaçlanmıştır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden olan, doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama işlemi DergiPark veri tabanı üzerinden gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamına 17 makale dahil edilmiştir. Elde edilen veriler doküman analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Arketip kavramını temel alarak çocuk edebiyatı eserlerini inceleyen çalışmaların; edebi eser türlerine, yayın yıllarına, incelemiş oldukları arketiplere, kolektif bilinçdışı kavramına yer verme durumlarına bakılmıştır. Yayınlanan makalelerin edebi türlerinin yalnızca masal ve öykü olduğu görülmüştür. İncelenen 17 makalede yer alan eserlerin 9’unun masal, 8’inin ise öykü olduğu tespit edilmiştir. Konu hakkında en yakın tarihli makalelerin 2022 yılında yayınlandığı ve bunların sayısının 3 olduğu görülmüştür. Bu alanda en fazla makale ise 5 makaleyle, 2021 yılında yayınlanmıştır. 2017, 2016, 2015, 2012, 2011 ve 2010 yıllarında konu hakkında makale yayınlanmamıştır. İncelenen makalelerde toplam 12 farklı çeşit arketipe ulaşılmıştır ve en sık ele alınan arketipin gölge arketipi olduğu tespit edilmiştir. Gölge arketipini sırasıyla, anne, yaşlı bilge, animus, kahraman, anima, persona, yeniden doğuş, baba, self, hilebaz ve asi arketipi takip etmiştir. İncelenen 17 makaleden 15’inde arketiplerin incelenmesinde önemli bir kavram olarak görülen kolektif bilinçdışı kavramı incelenmiş, 2’sinde ise kolektif bilinçdışı kavramı incelenmemiştir. Gelecekte çocuk edebiyatı alanında yapılacak olan çalışmalarda arketip kavramının masal ve öykü türünden farklı edebi türlerde de ele alınarak incelenmesinin literatürde tespit edilen bir eksikliğin giderilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Gelecekte, çocuk edebiyatı alanında yerli ve yabancı daha fazla edebi eserin incelenmesiyle de literatürdeki çeşitliliğin artırılmasına katkı sunulabilir.
- PublicationÇocuklar için kısa oyunlar 1(Nerka Grup, 2024-04) Mustafa, Esma; 392828"Kısa Oyunlar-1" çocuklar için tasarlanmış büyüleyici bir drama kitabıdır. Klasik öykülerden ve komik senaryolardan türetilmiş oyunlar içeren kitap, öğrencileri iletişimsel bir yaklaşımla İngilizce öğrenmeye teşvik etmek için değerli bir araç olarak hizmet eder. Her oyun tipik olarak 4 veya 5 karakter içerir ve tüm sınıfın aktif katılımına izin verir. Kitap, dilsel gelişimin ötesinde, destekleyici bir ortam yaratarak korkusuzca kendi kendine düşünmeyi teşvik eder. Her oyunun sonunda, düşündürücü sorular öğrencileri eğlenceli bir şekilde meşgul eder. Daha da önemlisi, oyunlar okuyuculara nezaket, yardımseverlik ve sıkı çalışmanın erdemlerini hatırlatarak anlamlı dersler veriyor. "Kısa Oyunlar" böylece sadece dil becerilerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda önemli değerleri eğlenceli ve interaktif bir formatta aşılıyor.
- PublicationDoğuşundan ölümüne, yok oluşundan dirilişine yazar figürünün tarihsel değişimi(Bidge Yayınları, 2023) Koç, NesrinYazar figürü varlığı ve yokluğu etrafında şekillenen tartışmalar ile tarih boyunca edebiyatta önemli bir yer tutmuştur. Şüphesiz, bu tartışmaların en bilindik örneklerinden biri de Roland Barthes’ın “Yazarın Ölümü” denemesidir. Barthes’ın metni yaratan yazardan ziyade metnin kendisine yaptığı vurgu, metin okuma biçimlerini de kökten bir değişikliğe uğratmış, yazara karşı eleştirel bir tutum takınmış olan edebi teorilerin yaygın olarak benimsenmesi ile yazar metnin gerisine itilmiştir. Yine de yazar edebiyat dünyasında yazan kişi, yazman, karakter, Foucault açısından bir “işlev” ya da Barthes’ın deyimiyle “halıdaki figür” de olsa varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Postmodernizm ve post-postmodernizm ise “ölmüş” olan yazarı yeniden ön plana çıkarmıştır. Postmodernizm ve sonrasındaki dönem değerlendirildiğinde postmodern ironinin yerini post-postmodern içtenliğin, yapısökümün yerini ise yeniden yapılandırmacı yöntemin almasıyla yazar algısında bir değişim yaşandığı söylenebilir. Bu çalışma, yazarın doğuşu, ölümü ve yeniden dirilişi bağlamında tarih boyunca yazar tanımının geçirdiği değişimleri ele alarak yazarlık ve otorite arasındaki ilişkiyi incelemektedir.
- PublicationGeçmişten günümüze uzaktan eğitim(Efe Akademi Yayınları, 2022) Şengel, Erhan; Aydın, Sevim; 385249; Karabatak, Songülİnsan, geçmişte yaşamış ve öğrenmiş olduklarının ürünüdür. Bu nedenle de insanın yaşamında öğrenmenin ve eğitimin rolü çok fazladır. Zaten eğitimin en önemli muhatabı insandır. İnsan da hem maddi hem manevi boyutları olan bir varlıktır. Bu varlığın devamı ve toplumda yer edinebilmesi için gerekli olan bilgi, beceri, anlayış da ancak eğitim yolu ile sağlanabilir. İnsanın daha değerli olmasını sağlayan eğitim, insanın doğuşundan başlayan ölümüne kadar devam eden bir gelişim sürecidir. Çünkü eğitim sonunda bir kişinin bilgi, beceri, anlayış ve davranışlarında kalıcı bir değişimin olması gerekir. Ancak bu değişim farklı şekillerde kendini göstermektedir. Ayrıca insan ihtiyacı olanı öğrendiği için ve öğrendiğinden insanlığın faydalanması için farklı alanlarda bilgi üretir ve ürettiği bilgileri topluma sunar. Tarihsel süreç içerisinde giderek kapsamını genişleten eğitim bilimi de pek çok bilim dalı etkileşime girmiştir. Çünkü eğitim biliminde disiplinler arası bilgi alıverişi oldukça önemlidir. Bu bağlamda Eğitim & Bilim kitap serimizde eğitimin farklı alt disiplinlerinden eğitim bilimlerinde uzman akademisyenlerin kaleminden siz okuyucularımıza hem bilimsel hem de entelektüel bilgiyi ulaştırmayı amaçladık. “Eğitim & Bilim-2022 kitabına özveriyle katkı sunan ve emeği geçen bölüm yazarlarına gönülden teşekkür ederim.
- ItemHemşirelik öğrencilerinin organ bağışı ve transplantasyon konusundaki bilgi ve tutumlarının belirlenmesi(Türkiye Tabipleri Birliği, 2023) Tekin, Yasemin Eda; Güneş, Ayşegül; 292320Giriş: Organ nakli alanında büyük gelişmeler yaşanmasına rağmen uzun yıllardır tüm dünyada organ bağışı sayıları istenen düzeye getirilememiştir. Geleceğin sağlık profesyonelleri olan hemşirelik öğrencilerinin bu konudaki bilgi ve tutumları, organ bağışı konusunda hasta ve yakınlarının farkındalığının artırılması açısından önemlidir. Amaç: Bu çalışmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin organ bağışı ve transplantasyon konusundaki bilgi ve tutumlarını belirlemektir. Gereç-Yöntem: Bu araştırma 257 hemşirelik öğrencisi üzerinde tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafında hazırlanan “Organ Bağışına Yönelik Davranış ve Tutum Belirleme Formu” ve “Organ-Doku Bağışı ve Transplantasyon Bilgi Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde frekans, ortalama, yüzde, standart sapma ve Tukey testi kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %84,4’ü organ bağışında bulunmak istediğini belirmektedir. Öğrencilerin çoğunluğu toplumun organ bağışı konusunda yeterince bilgilendirilmediğini düşündüğünü, %60,3’ü ülkemizde organ bağışı yapacak kişilerin haklarının yasalarla katı şekilde korunduğuna inanmadığını, yalnızca %24,0’ü okul eğitimi sırasında bilgi edindiğini belirtmiştir. Öğrencilerin %84,8’i karşı cinsten bir kişiye organını bağışlamak istemediğini belirtmiştir. “Organ-Doku Nakli ve Transplantasyon Bilgi Ölçeği” puan ortalaması 12,9±2,4, “Donör özellikleri” alt boyutu puan ortalaması 3,5±0,9, “Organ bağışı ile ilgili legal, etik ve medikal süreç” alt boyutu puan ortalaması 9,4±1,9’dir. Organ bağışında bulunmak isteyen öğrencilerin ve organ bağışında bulunmayı isteyenlerin ölçek toplam puanı anlamlı olarak daha yüksektir (p<0,05). Sonuç: Çalışmada öğrencilerin bilgi seviyesi organ bağışında bulunmak isteme durumunu etkilemektedir. Hemşirelik öğrencilerinin bu konudaki bilgi düzeyi artırılarak organ bağışı desteklenmelidir.
- Itemİş süreci optimizasyonu: yöntem, teknoloji, riskler ve fırsatlar(Bitlis Eren Üniversitesi, 2023) Şahinaslan, Ender; 122635Süreç optimizasyonu, iş süreci yönetiminin ayrılmaz bir parçasıdır. İşletmelerin mevcut iş süreçlerini ve çalışma biçimlerini anlamaları ve iyileştirmeleri için bir fırsattır. İyi bir strateji ile yürütülen süreç optimizasyon çalışmaları, işletmelere maliyet tasarrufu, zaman tasarrufu, artan verimlilik, azalan hatalar ve müşteri memnuniyeti gibi birçok avantaj sağlamaktadır. Bunlar bir yandan işletmenin performansını artırırken diğer yandan sürdürülebilir bir büyümeye de katkı sağlar. Öte yandan günümüz rekabet koşulları, teknolojik yenilikler ve dijital dönüşüm çabaları kurumsal işletmeleri iş süreçlerini iyileştirmeye ve optimize etmeye zorlamaktadır. Böyle bir çalışmada yöntem, teknik ve uygulama pratiklerinin bir arada sunulduğu rehber çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu çalışma, süreç iyileştirme ve optimizasyona özel literatür kaynakları, eğitim notları ve saha uygulamalarından elde edilen deneyimlerin sentezlenmesi şeklindedir. Çalışmada süreç optimizasyonunun temel kavramı ve tanımı, süreç optimizasyonunun ne olduğu ve neden önemli olduğu, süreç iyileştirme ve optimizasyon yöntemleri, adımları ve ilgili teknolojiler açıklanmakta, süreç optimizasyonu adımları, güncel yaklaşımlar, teknoloji kullanımı, riskler ve fırsatlar ele alınmaktadır. Bu çalışma, iş süreçlerinin iyileştirilmesine ve optimize edilmesine yardımcı olabilecek bir rehber olarak literatüre katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
- ItemKronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak: psikolojik dayanıklılığı nasıl etkiliyor?(2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik psikiyatri hastasına bakım vermek bakım verenlere fiziksel, duygusal, sosyal ve ekonomik alanlarda yük getirmektedir. Psikolojik dayanıklılık, bakım verenlerin bakım verme sürecinde karşılaştığı zorluklarla başarılı bir şekilde mücadele edebilmesini sağlar. Kronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak, psikolojik dayanıklılığı etkileyen bir risk faktörü olsa da psikolojik dayanıklılık geliştirilebilir bir özelliğe sahiptir. Bakım verenlerde psikolojik dayanıklılığın incelenmesi, psikolojik dayanıklılığı geliştirmeye yönelik müdahale programlarının planlanması ve uygulanması açısından önemlidir.
- ItemKronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenlerde umut: bakım veren özellikleri açısından bir inceleme(Dalya, 2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenler, bakım verme sürecinde pek çok zorlukla karşılaşmaktadır. Bu zorluklarla mücadele etmek bakım verenleri ruhsal hastalıklara yatkın hale getirmektedir. Yaşanılan stres bakım verenlerin umut düzeylerini olumsuz yönde etkilemektedir. Umut, bakım verenlere stres verici yaşantılarla baş edebileceği konusunda güç verir. Bakım verenlerin amaç belirlemesini, amacına ulaşmak için harekete geçmesini ve zorluklarla karşılaştığında alternatif yollar aramasını sağlar. Umut, bakım verenlerin bu zorlu süreçte güçlü kalabilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bakım verenlerde umudun geliştirilmesi bakım verdiği hastaların da umut geliştirmesinde, tedaviye uyumlarının artmasında ve bakım verme deneyiminin olumlu yanlarının keşfedilmesinde etkili olacaktır. Bakım verme deneyimi ne kadar zorlu olsa da bakım verenlerin kendilerine has özellikleri de umutlarının yüksek olmasında etkili olmaktadır. Bu araştırmanın yapılması bakım verenlerin umut düzeyinin ve umudu etkileyen bakım veren özelliklerinin ortaya çıkarılması açısından önemlidir.
- ItemLojistik depolarda sipariş toplama ve konumlandırmaya yönelik yenilikçi bir yaklaşım(Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2023) Şahinaslan, Önder; Karataş, Ceyhun; Şahinaslan, Ender; 122635Amaç: Uluslararası bir lojistik deponun verimliliğini artırmaya katkı sağlamak için depo dolaşım mesafesini kısaltacak yenilikçi ve etkin bir konumlandırma yönteminin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: 1.239.545 adet ham depo verisi uzman ekiplerin desteği ile analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Makine öğrenimi algoritmalarının depo konumlarının belirlenmesinde kullanılabilirliği araştırılmıştır. Dolaşım hızı ve anahtar değer hesaplamasına dayalı olarak alternatif bir konumlandırma çözümü geliştirilmiştir. Statik olarak beş farklı bölgeye ayrılan sahada uygulamalı testler yapılmıştır. Önerilen yöntemin etkinliği, bilinen konumlandırma yöntemleriyle karşılaştırılmıştır. Bulgular: Öğrenme algoritmalarının başarı oranları (%54-%64) uzman ekipler tarafından yeterli bulunmamıştır. Geliştirilen çözümde ürünleri doğru yere yerleştirme başarı oranı %90,93 olmuştur. Bir aylık gözlem sonucunda depo giriş çıkış işlemlerinde kat edilen mesafe yaklaşık 880 km kısalmış, depo doluluk oranı %54,07'den %55,68'e yükselmiştir. Elde edilen sonuçlar önerilen yöntemin etkinliğini göstermektedir. Özgünlük: Depo yerleşim yüzdeleri ve dolaşım mesafelerinde önemli kazanımlar elde edilmiştir. Bilinen diğer yöntemlere göre daha etkili ve yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır. Bölge sınırı olmayan dinamik, verimli ve başarılı yapısıyla farklı depolarda uygulanabilir özgünlüktedir. Gerçek depo verilerine ve uzman görüşlerine dayalı olarak oluşturulması literatüre eşsiz bir katkı sağlamaktadır.
- ItemMarmara Bölgesi (İstanbul şehir hariç) yükseköğretim kurumlarının bilimsel çalışma verimi(TURANSAM Yayıncılık, 2022) Tosun, HasanSon dönemlerde özellikle 2000'li yılların başından itibaren yükseköğretim kurumlarına mevcut sorumluluklarına ilave olarak yeni görevler yüklenmiştir. Gelişmiş ülkelerde bu kurumlar, bilginin üretildiği ve teknoloji transferinin gerçekleştiği merkezler olarak görülmeye başlanmıştır. Bu alanda başarılı olabilmek için ilgili kurumun genellikle bir akademik ekosistem içinde yer alması, araştırma-geliştirme faaliyetlerini üst düzeyde yapması ve bilimsel yayın verimin yüksek olması esastır. Yazar tarafından daha önce Marmara bölgesindeki (İstanbul şehri hariç) yükseköğretim kurumlarının öğretim yapısı ve öğretim kalitesiyle ilgili bir çalışma yapılmış ve oluşması muhtemel bir akademik ekosistem için öneriler getirilmiştir. Bu çalışmada ise aynı yükseköğretim kurumlarının bilimsel çalışmaları dikkate alınarak, temel bazı kriterler esasında yayın kaliteleri ile bilimsel alanda kurumsal performansları incelenmiştir. Çalışma için bütünüyle YÖKAK Sisteminden alınan 2021 yılına ait veriler kullanılmış ve o yıl için her bir üniversite için SCI, Q1, toplam yayın ve atıf sayıları dikkate alınmıştır. Ayrıca her kurum için uluslararası işbirliği ile sanayi işbirliği sonucunda oluşan ve ilk yüzde onluk dilimde yer alan dergilerde yayımlanmış çalışma sayıları da kullanılmıştır. Bu verilerin kendi aralarındaki ilişkilerden ve öğretim üyesi başına düşen yayın sayılarından bir değerlendirme yapılmış ve ilgili yükseköğretim kurumları arasında her kontrol kriteri esasında nispi bir sıralama oluşturulmuştur. Çalışma sonuçları göstermiştir ki; ilgili kurumların öğretim yapısı ve kalitesiyle ile ilgili temel değerlendirmeler bilimsel verimleri esasında da geçerlidir. Bölgede bulunan ve bu çalışmada dikkate alınan 15 yükseköğretim kurumu, çok farklı bilimsel verime sahiptir.
- ItemÖğrenci-proje atama probleminde farklı grup kararlarının değerlendirilmesi(Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, 2023) Tabansız, Gülveren; Sebatlı Sağlam, Aslı; Çavdur, FatihÖğrenci-Proje Atama (ÖPA), genel olarak, çeşitli kriterlerin dikkate alınmasıyla öğrenci-proje gruplarının oluşturmasını ve bu gruplara projelerin atanmasını içeren çok-kriterli bir problem olarak tanımlanabilir. Bu çalışmada, problemin çözümü için üç aşamadan oluşan bir yaklaşım önerilmektedir. Yakın tarihli başka bir çalışmada geliştirilmiş olan bir 0-1 tamsayılı-hedef programlama formülasyonundan adapte edilmiş olan matematiksel programlama modeliyle, çalışmanın ilk aşamasında çeşitli kriterler dikkate alınarak öğrenci-proje gruplarının oluşturulması gerçekleştirilmektedir. Söz konusu kriterler ise (i) bir gruptaki öğrenci sayısı, (ii) genel akademik not ortalaması (GANO) değeri, (iii) yabancı dil, (iv) bilgisayar programlama, (v) genel ofis yazılımları ve (vi) veri tabanı yönetimi yetenekleridir. Sonraki aşamada, grup-proje eşleştirmeleri gerçekleştirilmeden önce, oluşturulan grupların proje tercihleri için grup üyelerinin farklı bakış açılarını yansıtan grup kararları belirlenmektedir. Son olarak, öğrenci-proje gruplarının proje tercihlerine yönelik olarak oluşturulan grup kararları kullanılarak bir 0-1 tamsayılı program ile grup-proje atamaları gerçekleştirilmektedir. Çalışmanın literatüre olan katkısı, önerilen üç aşamalı yaklaşımla, grup kararlarının dikkate alınarak ÖPA probleminin çözülmesi şeklinde özetlenebilir. Böylelikle, farklı bakış açılarına sahip çok sayıdaki öğrencinin tercihleri, ÖPA sürecinde önemli bir kriter olan tercih kriteri için yansız ve tek bir grup kararı olarak ele alınabilmektedir. Önerilen yaklaşım, akademik bir kurumdaki gerçek bir ÖPA problemine uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar, ilgili literatürde bulunan diğer atama yaklaşımlarının sonuçları ile çeşitli performans parametreleri açısından karşılaştırılmıştır ve kriterlerin performans skorlarında ortalama %9 oranında iyileşme olduğu gözlenmiştir.
- ItemRinoplastide ödem, ekimoz ve ağrının önlenmesinde soğuk uygulama(Yaz Yayınları, 2023-12) Tekin, Yasemin Eda; 292320; Karabulut, ŞahinÖdem, ekimoz ve ağrı rinoplastinin en sık görülen vebeklenen komplikasyonlarıdır. Ancak bu hastaların estetik kaygılarının yüksek olması ve çoğunluğunun genç olması sebebiyle, ameliyat sonrasında ödem, ekimoz ve ağrı oluşumu hastanın beden imajını ve estetik kaygıları olumsuz etkiler, iyileşme durumunu yavaşlatır, hastada stres yaratarak konfor üzerinde olumsuz etki yaratır. Tüm bu durumların esas nedeni genellikle ameliyat esnasındaki kanamadır (Hanci ve ark., 2020; Shin, Lim, Yun, ve Park, 2009; Yücel, 2005; Glass, Waterhouse ve Shakib, 2016; Rostami ve ark., 2020). Göz kapağı ödemi; burundaki yumuşak ve sert dokular ile paranazal bölgelerin travması ve manüplasyonu sebebiyle gelişir (Gutierrez ve Wuesthoff, 2012). Ameliyat sonrası ödem, vücudun doku travmasına verdiği enflamatuvar yanıt sonucu gelişir, özellikle ilk 24 saatte görmede azalmaya neden olurken, iyileşmenin yavaşlamasına yol açar. Hastanın sosyal ve iş ile ilişkili anksiyete yaşamasına ve memnuniyetsizliğinin artmasına neden olur (Taşkın ve ark., 2011; Gutierrez ve Wuesthoff, 2012; Gürlek, Fariz, Aydoğan, Ersöz-Öztürk ve Evans, 2009).
- ItemŞeker portakalı serisinin on kök değer kapsamında incelenmesi(Gazi Üniversitesi, 2023) Musuloğlu, Büşra Nur; Çelik, Beyza; Sezgin, Esin; Daltaban, Tuba; 230880Değerler, toplumsal yaşamın sürdürülmesinde önemli olan yargılardır. Toplumlar birlik ve beraberliklerini sürdürmek için bu değerleri gelecek kuşaklara aktarırlar. Bu değerler çocuklara aktarılırken kullanılan kaynaklardan biri de edebi eserlerdir. Bu çalışmanın amacı, Millî Eğitim Bakanlığının on kök değer ve bu değerlere ilişkin tutum ve davranışlar sınıflandırmasına göre Jose Mauro De Vasconcelos’un Şeker Portakalı serisini oluşturan Şeker Portakalı, Güneşi Uyandıralım ve Delifişek romanlarını değerlendirmektir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden temel nitel desen kullanılmış, verilerin analizinde ise betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda Şeker Portakalı serisinde, sevgi, dostluk ve sabır kök değerlerinin en fazla kullanılan kök değerler olduğu, en az yer alan kök değerlerin ise öz denetim, saygı, sorumluluk ve adalet olduğu görülmektedir. Çalışmanın sonucunda serinin kök değerlerin aktarımında etkili ve değerlere ilişkili tutum ve davranışları kazanımda fayda sağlayacak nitelikte olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
- ItemTRT çocuk şarkılarının MEB okul öncesi eğitim programı kazanımlarına uygunluğunun incelenmesi(Temel Eğitim Derneği, 2024) Musuloğlu, Büşra Nur; Sezgin, Esin; 230880Müzikler, çocukların gelişim alanlarının tamamını destekleyen, estetik algıyı geliştiren, özsaygıyı artıran ve yaratıcılığı ortaya çıkartan son derece önemli kaynaklardır. Okul öncesi dönemde müzik etkinlikleri içerisinde, şarkı söyleme, ses dinleme, sesleri ayırt etme, ritim, müzikli öykü ve dans gibi etkinlikler yer almaktadır. Bu çalışma, TRT çocuk şarkılarının MEB 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı kazanımlarına uygunluğunun değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, TRT Çocuk resmî web sayfasında yer alan 68 şarkı doküman analizi yöntemi ile incelenmiş ve içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda incelenen şarkılarda kazanımları destekleyen toplamda 1207 örneğe rastlanmıştır. Dil gelişimi alanında yer alan kazanımları destekleyen 593 örneğe rastlanırken bilişsel gelişim alanını destekleyen 253, sosyal ve duygusal gelişim alanını destekleyen 173, motor gelişim alanını destekleyen 149 ve öz bakım becerisi alanını destekleyen 39 örneğe rastlanmıştır Şarkılarda en çok desteklenen kazanımın, 68 şarkının tamamını desteklemesiyle motor gelişim kazanım 5, olduğu görülmüştür. Bu kazanımı 68 şarkının 67’sini desteklemesiyle dil gelişimi kazanım 1’in izlediği tespit edilmiştir. TRT çocuk şarkılarında, bilişsel gelişim kazanım 14, 20 ve 21, sosyal- duygusal gelişim alanında kazanım 11 ve 14’ü destekleyen örnek ifadelere rastlanamamıştır. İncelenen 68 şarkıda bu 5 kazanım haricinde, tüm kazanımları destekleyen ifade örneklerine rastlanmıştır. Yapılan araştırmanın sonucunda, TRT çocuk şarkılarında, MEB 2013 Okul öncesi eğitim programını destekleyen çok sayıda ifadenin yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ailelere ve alanda çalışan eğitimcilere çocuklarla uygulayacakları etkinliklerde TRT Çocuk şarkılarına başvurması tavsiye edilebilir.
- ItemÜçüncü taraf yazılım bileşenlerinden kaynaklanan zayıflıkların tespiti ve yönetimine ilişkin bir uygulama(Kamu İç Denetçileri Derneği, 2023) Şahinaslan, Önder; Şahinaslan, Ender; Küçükali, Erdi; 122635Üçüncü taraf yazılım bileşenlerinin kullanımı her geçen gün artmaktadır. Bu yazılım bileşenleri, şirketlerin hızlı, esnek ve pratik çözümler geliştirmesine yardımcı olurken, birçok güvenlik açığını da bünyesinde barındırabilmektedir. Üçüncü taraf yazılımlara olan talebin artmasına rağmen bu yazılımların kapalı kaynak kod içermesi sebebiyle güvenlik kontrol ve testleri yeterince yapılamamaktadır. Yeterli güvenlik testleri ve kontrolleri yapılmadan bu yazılımların sistemlere entegre edilmesi büyük risk oluşturmaktadır. Bunun sonucunda kurumlar telafisi mümkün olmayan kayıplarla karşı karşıya kalabilmektedir. Bu risk ve kayıpların önüne geçebilmek için üçüncü taraf yazılımların güncel tutulması ve güvenlik açıklarının hızlı bir şekilde tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu kurumların aşması gereken önemli bir sorundur. Bu çalışmada yazılım bileşenlerinden kaynaklanan zafiyetlerin tespiti, analizi, yönetimi, kontrolü, raporlanması ve kurumsal yazılımlarla entegrasyonu ele alınmıştır. Black Duck güvenlik açığı kontrol aracı üzerinde uygulamalı çalışmalar yapılmıştır. Sonuç olarak, uygulama güvenlik araçlarının kullanılması denetim ve kontrol faaliyetlerinin daha hızlı, daha şeffaf ve güvenilir sonuçlara ulaşmasına katkı sağlamaktadır ve uygulama açıklarından kaynaklanan güvenlik risklerinin etkin yönetimine, kontrolüne ve denetimine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda güvenlik ve uyumluluğa da katkıda bulunur, kaynakların etkin kullanımı ile işletmelere çeviklik, verimlilik, karlılık ve rekabet gibi alanlarda avantajlar sunmaktadır. Bu çalışma bilgi teknolojileri, iç kontrol, risk ve denetim profesyonelleri için bir rehber niteliği taşımakta ve literatüre katkı sağlamaktadır.
- ItemÜlkemizdeki Marmara Bölgesi (İstanbul Şehri Hariç) Üniversitelerinin performans göstergeleri(TURANSAM Yayıncılık, 2022) Tosun, HasanGelişmiş ülkelerde; yükseköğretim kurumlarının yapısı, genelde sahip oldukları öğrenci profili ile tanımlanır. Bu amaçla; önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenci sayıları önem arz etmekte ve bu sayıların oransal büyüklüklerine göre üniversitelerin öğretim yapıları tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, Marmara bölgesi içinde yer alan (İstanbul metropoliten bölgesi hariç) farklı statüdeki üniversitelerin, uluslararası literatürde anlam ifade eden parametreler kullanılarak, öğretim yapıları incelenmiş ve sınırlı veriyle de olsa öğretim kalitelerine değinilmiş ve bu alanlarda üniversiteler arasında bir sıralama yapılmıştır. Ayrıca ilgili üniversitelerin, ülkemizde Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) öncülüğünde uygulanan Girişimci-Yenilikçi Üniversite Endeksi (GYÜE) esasındaki performansları değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçları göstermiştir ki; öğretim yapısı yönünden uygun vasıflara sahip olmayan üniversiteler, GYUE esasında da yeterli değildir. Bu çalışmada dikkate alınan üniversiteler, GYÜE esasında büyük farklılıklar arz etmektedir.
- ItemYazılım dağıtım sürecinin otomatikleştirilmesine ilişkin uygulamalı bir çalışma(Adem Korkmaz, 2023) Şahinaslan, Ender; Arpacıoğlu, Nusret; Şahinaslan, Önder; 122635Yazılım dağıtımı, geliştirilen bir uygulamanın çalıştırılacak dijital ortamlara yüklenmesidir ve yazılım geliştirme yaşam döngüsünde önemli bir aşamadır. Herhangi bir hataya veya kesintiye yol açmayacak şekilde titizlikle uygulanmalıdır. Küçük organizasyon ve sistemlerde bu sürecin işleyişinin manuel olarak işletilebilmesi mümkündür. Ancak orta ve büyük organizasyonlarda dağıtım yapılacak ortamların çeşitliliği, büyüklüğü, karmaşıklığı buna engeldir. Ayrıca iş sürekliliği, güvenlik ve uyum gibi gereksinimler dikkate alındığında manuel dağıtımdan kaynaklı birçok risk söz konusudur. Bu tür risk ve sorunların aşımında otomatik yazılım dağıtım araçlarına ihtiyaç vardır. Bu çalışmada yazılım yaşam ve dağıtım süreci, manuel dağıtımdan kaynaklı sorunlar, sorunların çözümünde kullanılan otomatik dağıtım araçları incelenmiştir. Yazılım dağıtım sürecinin otomatikleştirilmesi uygulamalı olarak çalışılmıştır. Bu çalışma daha önce yapılan çalışmalardan farklı olarak, konusu ve uygulamalı bir sunum olması sebebiyle ilgili kurum çalışanları, öğrenci ve araştırmacılar için teknik bir rehber niteliğindedir. Yazılım dağıtım süreci ve bu sürecin otomatikleştirilmesine yönelik uygulamalı çalışma literatüre kazandırılmıştır.
- ItemYoğun bakım hemşirelerinin yaşam sonu bakıma yönelik algıladıkları engellerin ve destekleyici davranışların belirlenmesi(Hacettepe Üniversitesi, 2023-12) Ağgün Yavuz, Güler; Sarmasoğlu Kılıkçıer, Şenay; 167438Amaç: Bu araştırmanın amacı yoğun bakım hemşirelerinin yaşam sonu bakım sunarken algıladıkları en önemli engellerin ve destekleyici davranışların belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma kesitsel tanımlayıcı türde olup, evrenini Ankara Şehir Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde çalışan 278 hemşire oluşturmuştur. Bulgular: Yoğun bakım ünitesi hemşirelerinin yaşam sonu bakım sunmaya yönelik algıladıkları en önemli ilk üç engel: “Hastanın kötü prognozunun aile bireylerince kabullenilmemesi”, “Hastanın ölüm anında aile üyelerinin onunla olmaması” ve “Aile bireylerince yaşam kurtarıcı tedbirler ile etkilerinin anlamının bilinmemesi” iken; algıladıkları en önemli ilk üç destekleyici davranış: “Hastanın ölümünden sonra aile üyeleriyle hekimlerin görüşmesi”, “Aile üyeleri tarafından imzalatılacak olan tüm evrakların sağlık çalışanı tarafınca üniteden ayrılmadan hazırlanması” ve “Hastanın ölümünden etkilenen hemşirenin bir süreliğine ayrılması durumunda diğer hastalar için hemşirelerin sorumluluklarını yerine getirmesi” olarak belirlenmiştir. Sonuç: Yoğun bakım ünitesi hemşireleri tarafından yaşam sonu bakım sunmaya yönelik algılanan en önemli engeller hastaların aileleri ile ilgili olup, algılanan en önemli destekleyici davranışlar ise sağlık çalışanları ile ilgilidir. Ailelere hastalarının kötü prognozunu kabul etmelerini kolaylaştırıcı (psikolojik destek vb.) olanakların sunulması ve hekimlerin yaptıkları bilgilendirmeyi sağlayan koşulların anlaşılmasına ve devamlılığının sağlanmasına yönelik araştırmaların yapılması önerilmektedir.