Browsing by Metarial Type "Sunum"
Now showing 1 - 14 of 14
Results Per Page
Sort Options
- ItemA modern approach to data privacy with federated learning(Maltepe University, 2023) Kalkavan, Ziya Can; Şahinaslan, Ender; Şahinaslan, Önder; 122635Today, information technologies and their usage areas are increasing day by day. Advanced technologies such as the internet of things, smart devices and applications, machine learning and arti cial intelligence are a driving force in the spread of their usage areas. The increase in prevalence and use also increases the production and sharing of data. This increase causes various security problems and concerns in terms of data privacy. Therefore, a balance has to be struck between the need for data sharing and its security. For this purpose, the use of federated learning methods has been examined. Traditional data sharing methods focus on centralized solutions for the processing of private and sensitive data of data subjects, but this causes various problems and raises concerns in the sharing of sensitive data. In the federated learning model, it trains locally without data sharing. It has a distributed arti cial intelligence approach that can run di erent resources together. Thus, it o ers an alternative solution that can help address data privacy concerns arising from the traditional method. In this study, the basic principles, usage areas, advantages and difficulties of federated learning, which is also accepted as a modern approach in data privacy, are discussed. The data and examples obtained in the study will be presented.
- ItemAmbalaj tasarımında hedonizm etkisi(İksad, 2024-10) Güler, Gizem; 350727Günümüz modern yaşamının kişi üzerinde yarattığı duygu dalgalanmaları, artan kişilik rolleri ve sorumluluklarına toplum tarafından onaylanma (ötekileştirilmeme) ve günlük stresten uzaklaşarak zihinsel bir rahatlamaya ulaşma da eklenince toplumun tüketim alışkanlıkları değişmiştir. Süreç içinde tüketim toplumunun yarattığı insan prototipi toplum tarafından kabul görme amaçlı markalara ve ürünlere karşı bağlılık geliştirmiştir. Bu esnada kişilere itibar kazandırma rolü üstlenen markalar ise tüketici üzerinde kısa süreli hazlar yaratarak tüketime bağımlı bir kitle yaratmak ve bir sonraki satın alma davranışını tetiklemek için çalışmaktadır. Bu çalışmalara örnek olarak verilebilecek ambalaj tasarımları içinde kişiselleştirilmiş ambalaj tasarımlarını ele almak mümkündür. Markalar ambalaj tasarımlarıyla ürünü korumak, saklamak, taşınabilir ve sergilenebilir kılmak gibi temel amaçların dışında rakip markaların önüne geçerek görünürlük kazanmayı ve kitlenin satın alma davranışını gerçekleştirmesini planlamaktadır. Bunun için hedef kitleye hedonist bir bakış acısı ile kişiselleştirilmiş, özel bir deneyim sunmak pek çok marka tarafından denenmiştir. Bu kişiselleştirme ile kitle-marka ilişkisinde ürüne olan ilgi ve bağlılık güçlenir. Bu çalışma kapsamında örneklem olarak Coca-Cola markası ele alınmıştır. Markanın 1 litrelik plastik ambalajları ve kutu ambalajlarının üzerinde hayata geçirdiği isim kampanyası ile hedonistik bir satın alma davranışı planlanmıştır. Bu araştırma kapsamında kişiselleştirilmiş ambalaj tasarımları ile kitlenin hazza erişmek için gösterdiği çaba ve kendini özel, biricik hissetme sonucunda artan satın alma davranışları gözlemlenmiştir.
- ItemBarış ve savaş üzerine odak grup tartışmalarına katılımın kadın üniversite öğrencilerinin değer yönelimleri ve sosyal temsilleri üzerindeki etkisinin incelenmesi(Türk Psikologlar Derneği İktisadi İşletmesi, 2022-10) Özkan Demir, Kübra; Kuşdil, M. Ersin; 372021Giriş ve Amaç: Pozitif barış, savaşın ve sıcak çatışmaların yokluğundan öte toplumun çatışma olasılıklarının ortadan kaldırıldığı ve temelinde sosyal adalet, eşitlik, insan hakları, yardımlaşma, hoşgörü, karşılıklı anlayış gibi unsurların yer aldığı olumlu yaşam koşullarına ve insani ilişkilere dayanan bir kavramdır. Bu çalışmada barış ve savaş üzerine yürütülen odak grup tartışmalarına katılımın bu kavramlarla ilişkili olan bireysel değerlerin ve sosyal temsillerin üzerinde pozitif barış lehine etkisi olup olmadığının incelenmesi hedeflenmiştir. Yöntem: Kadın üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen mevcut çalışmada araştırma ve kıyaslama olmak üzere iki grup bulunmaktadır. Araştırma grubu Uludağ Üniversitesi’nde eğitim almakta olan öğrencilerden oluşmaktadır ve bu grup ile haftada bir saat olmak üzere toplam beş hafta boyunca barış ve savaş kavramlarının tartışıldığı odak grup görüşmeleri yürütülmüştür. Türkiye'deki çeşitli üniversitelerin öğrencilerinden oluşan kıyaslama grubu katılımcılarına ise çevrimiçi yollarla ulaşılmış olup bu grup odak grup görüşmelerine dahil edilmemiştir. Değerlerin ve temsillerin değişimini incelemek amacıyla tüm katılımcılardan çalışmanın başlangıcında (Z1), başlangıçtan beş hafta sonra (Z2) ve beş ay sonra (Z3) değer yönelimleri ve barış/savaş temsil içeriklerine ilişkin ölçüm alınmıştır. Bulgular: Tekrarlı ölçümlerde varyans analizi sonuçları Z1-Z2 arasında barış ve savaş üzerine odak grup tartışmalarına katılımın özellikle özgenişletim ve özaşkınlık değer puanları açısından gruplararasında önemli bir fark yarattığını göstermektedir. Buna göre araştırma grubunun özgenişletim puanları düşerken, özaşkınlık puanları yükselmektedir. Kıyaslama grubu için ise tam tersi bir durum gözlenmektedir. Sosyal temsillerin analizinde kullanılan prototipik ve ki-kare analizleri sonucunda, Z1-Z2 arasında barış temsili içeriğin çekirdeğinde yer alan pozitif barış ile ilişkili unsurların sıklıklarının sadece araştırma grubunda anlamlı olarak daha yüksek olduğunu göstermektedir. Odak grup görüşmeleri sonlandıktan yaklaşık 4 ay sonra elde edilen bulgular (Z3), değer yönelimleri üzerinde grup-zaman etkileşimlerinin artık gözlenmediğini ancak araştırma grubunun barış/savaş temsili içeriğine pozitif barış ile ilişkili unsurların yerleşmiş olduğunu göstermektedir. Tartışma ve Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar karşılıklı iletişim ve müzakere aracılığıyla pozitif barış fikrinin geliştirilebileceğini, barış ve savaş ile ilişkili kişisel değerlerimizin ve zihnimizdeki temsillerinin değişebileceğini göstermektedir.
- ItemE-learning perceptions of prospective accountants impact on quality of work life(Temar, 2024-11) Özbek, Ali; Boz, Dursun; 331826; Kurnaz, Niyazi; Akıncı, AdilStudents who graduated from relevant departments of universities and want to improve themselves in the field of accounting take the internship start exam and are referred to as candidate accountants if they meet the necessary conditions. While candidate accountants experience various e-learning processes until they become members of the profession, the evaluation of this situation in terms of work and life quality is of great importance for the profession. This study was designed to reveal the effects of candidate accountants' e-learning perceptions on work and life quality. İn the pilot study, data were collected from 104 candidate accountants working in Istanbul using a survey method. The data were analyzed in the SPSS 24.0 statistics program using empirical methods. As a result of the study, it was determined that the e-learning perceptions of candidate accountants which constitute the main theme of the accounting profession have an effect on the quality of their work life.
- ItemEvolution of software development process from past to future: an important reflection of digital transformation(Maltepe University, 2023) Nizamoğlu, Yekta Buğrahan; Şahinaslan, Ender; Şahinaslan, Önder; 122635; Değer, Özkan; Çakallı, HüseyinThe software development process has undergone a great evolution from past to present. There is a rapid change from traditional software development methods to modern and innovative approaches. This change is an important re ection of digital transformation along with technological developments. Today, developments in many areas such as arti cial intelligence, machine learning, automatic code generation, smart test automation, low code development lead the change in the software development process. In the future, it is predicted that the software development process will evolve into faster, more reliable, exible and innovative methods with the impact of advanced technologies. This will a ect all environments that produce, operate and use the software and will cause radical changes in usage. In this study, the change and current situation of the software development process from past to present will be discussed. Predictions will be shared on how and in what way digital transformation and technological advances may a ect the process in the future.
- Itemİleri malzemeler ve simülasyon teknikleriyle otomotiv sac şekillendirme süreçlerinde kenar çatlaklarının incelenmesi(Bilsel Yayıncılık, 2024-12) Şahin, Umut Fırat; Özer, Hakkı; Şahin, Eslem; 414011; Diaconu Maxim, Laura; Altunok, BaharOtomotiv endüstrisinde hafiflik ve dayanıklılık arayışı, sac metal şekillendirme süreçlerindeki zorlukları artırmıştır. Gelişmiş yüksek mukavemetli çelikler ve alüminyum alaşımlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, kenar çatlaması sorunu daha da önemli hale gelmiştir. Kenar çatlağı, sac metal şekillendirme süreçlerinde malzemenin kenar bölgesinde oluşan çatlaklardır ve genellikle kesme, delme veya şekillendirme işlemleri sırasında meydana gelir. Bu sorun, özellikle gelişmiş yüksek mukavemetli çelikler ve alüminyum alaşımlarında daha sık görülmekte olup, malzemelerin ince kesitlerinde yüksek gerilmeler nedeniyle ortaya çıkar. Kenar çatlakları, parça dayanımını ve estetik kalitesini olumsuz etkileyerek otomotiv sektöründe kalite ve güvenlik problemlerine yol açabilir. Bu tür çatlakların oluşumunda, malzemenin mikroyapısal özellikleri, kesme yöntemi, kenar hazırlama teknikleri ve şekillendirme proses parametreleri gibi faktörler önemli rol oynar. Bu sorununun önlenmesi, doğru malzeme seçimi, optimize edilmiş proses tasarımı ve yenilikçi kesme teknolojilerinin uygulanmasını gerektirir. Bu çalışmada, gelişmiş simülasyon araçlarından biri olan AutoForm kullanılarak farklı malzemelerin şekillendirme davranışları incelenmiştir. Parçaya uygulanan kesme yöntemleri, hazırlama teknikleri ve proses parametrelerinin çatlak oluşumu ve ilerlemesi üzerindeki etkileri vurgulanmaktadır. Bu sayede, kenar çatlağının başlangıç ve yayılımı daha iyi anlaşılmış ve üretim süreçleri için önem arz eden veriler elde edilmiştir. Simülasyon sonuçlarına dayanarak, malzeme yenilikleri, üretim tekniklerindeki iyileştirmeler ve tasarım optimizasyonu gibi farklı boyutlarda kenar çatlaması azaltma stratejileri önerilmektedir. Bu stratejiler hem malzemelerin mikroyapısal özelliklerini hem de şekillendirme süreç parametrelerini kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu çalışma, gelişmiş malzemelerin üretim sürecindeki simülasyon araçları arasındaki karmaşık etkileşimi ortaya koyarak, mühendisler ve araştırmacılar için önemli bir bakış açısı sunmaktadır. Elde edilen bulgular, otomotiv sektöründe sürdürülebilirlik ve performans beklentilerini karşılayacak, aynı zamanda güvenilir ve dayanıklı otomotiv bileşenlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak, bu çalışma kenar çatlaması sorununa bütüncül bir yaklaşımla çözüm önerileri sunarak sektördeki gelişmelere önemli bir katkı sağlayacaktır.
- ItemKronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak: psikolojik dayanıklılığı nasıl etkiliyor?(2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik psikiyatri hastasına bakım vermek bakım verenlere fiziksel, duygusal, sosyal ve ekonomik alanlarda yük getirmektedir. Psikolojik dayanıklılık, bakım verenlerin bakım verme sürecinde karşılaştığı zorluklarla başarılı bir şekilde mücadele edebilmesini sağlar. Kronik psikiyatri hastasının bakım vereni olmak, psikolojik dayanıklılığı etkileyen bir risk faktörü olsa da psikolojik dayanıklılık geliştirilebilir bir özelliğe sahiptir. Bakım verenlerde psikolojik dayanıklılığın incelenmesi, psikolojik dayanıklılığı geliştirmeye yönelik müdahale programlarının planlanması ve uygulanması açısından önemlidir.
- ItemKronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenlerde umut: bakım veren özellikleri açısından bir inceleme(Dalya, 2023-10) Erkuş, Şeyma; Babacan Gümüş, Aysun; 372023Kronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenler, bakım verme sürecinde pek çok zorlukla karşılaşmaktadır. Bu zorluklarla mücadele etmek bakım verenleri ruhsal hastalıklara yatkın hale getirmektedir. Yaşanılan stres bakım verenlerin umut düzeylerini olumsuz yönde etkilemektedir. Umut, bakım verenlere stres verici yaşantılarla baş edebileceği konusunda güç verir. Bakım verenlerin amaç belirlemesini, amacına ulaşmak için harekete geçmesini ve zorluklarla karşılaştığında alternatif yollar aramasını sağlar. Umut, bakım verenlerin bu zorlu süreçte güçlü kalabilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bakım verenlerde umudun geliştirilmesi bakım verdiği hastaların da umut geliştirmesinde, tedaviye uyumlarının artmasında ve bakım verme deneyiminin olumlu yanlarının keşfedilmesinde etkili olacaktır. Bakım verme deneyimi ne kadar zorlu olsa da bakım verenlerin kendilerine has özellikleri de umutlarının yüksek olmasında etkili olmaktadır. Bu araştırmanın yapılması bakım verenlerin umut düzeyinin ve umudu etkileyen bakım veren özelliklerinin ortaya çıkarılması açısından önemlidir.
- ItemSac şekillendirme simülasyonlarında triboform ve triboformsuz yaklaşımlar(Bilsel Yayıncılık, 2024-12) Şahin, Umut Fırat; Özer, Hakkı; Şahin, Eslem; 414011; Diaconu Maxim, Laura; Altunok, BaharOtomotiv endüstrisi başta olmak üzere, karmaşık geometrilere sahip sac parçaların tasarımı ve üretimi, günümüz imalat süreçlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu süreçlerin optimize edilmesi ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla, sac şekillendirme simülasyonları sıklıkla tercih edilmektedir. Simülasyonların gerçekçi sonuçlar vermesi için, sürtünme ve yağlama gibi parametrelerin doğru bir şekilde modellenmesi büyük önem taşımaktadır. AutoForm yazılımının TriboForm modülü, bu alanda geleneksel sabit katsayı yaklaşımlarına kıyasla daha fiziksel gerçekçi bir sürtünme modeli sunarak önemli avantajlar sağlamaktadır. TriboForm modülü, sac şekillendirme simülasyonlarında sürtünme davranışını daha gerçekçi bir şekilde modelleyerek, geleneksel sabit katsayı yaklaşımlarına göre önemli avantajlar sunmaktadır. Bu modül, yüzey pürüzlülüğü, yağlama türü, basınç, sıcaklık ve kayma hızı gibi değişkenleri dikkate alarak, malzeme ve takım yüzeylerinin şekillendirme sürecindeki etkileşimlerini daha doğru bir şekilde temsil eder. Standart simülasyonlarda kullanılan sabit sürtünme katsayısı, şekillendirme sırasında yüzeylerin dinamik koşullarda gösterdiği değişken sürtünme davranışını yansıtamaz. Bu durum, malzeme akışı, geri esneme ve şekil bozukluklarının tahmininde sapmalara yol açar. Diğer yandan, TriboForm modülü, kenar çatlağı, geri esneme ve burkulma gibi şekil kusurlarını daha hassas bir şekilde öngörerek, üretim hatalarının önceden tespit edilmesini amaçlar. AutoForm'un TriboForm modülü, otomotiv sektöründe karmaşık geometrilere sahip parçaların üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu modül, hafifletilmiş yapıların tasarımı, kalıp ömrünün uzatılması ve yeni malzemelerin değerlendirilmesi gibi konularda önemli avantajlar sunar. TriboForm, üretim süreçlerinde daha detaylı analizler yapılmasını sağlayarak optimizasyon çalışmalarını hızlandırır. Ancak düşük karmaşıklıktaki şekillendirme süreçlerinde triboformsuz simülasyonlar da uygun maliyetli bir alternatif olabilir. Üretimdeki sürtünme katsayısı hala araştırılan konular arasında yer almaktadır. Bu çalışmada, basit bir model oluşturularak triboformun etkisi araştırılmıştır.
- PublicationThe death of the author and the birth of AI as a scriptor(Yıldız Teknik Üniversitesi, 2022-12) Koç, Nesrin; 13778Recent advances in Artificial Intelligence and machine learning prove that while in its earlier forms, computer technologies and artificial intelligence were mainly used as a tool to aid the production of an art work, it now possesses the ability/intelligence to create, and hence becomes eligible to be treated as an author, who might lay claims to agency and autonomy. Deriving from this point, this study aims to explore the position of AI as an author and its implications for literary studies.
- ItemThe end of the world: unveiling dystopian apocalypse in Caryl Churchill’s far away(Rumeliya, 2025) Özçelik, Kaya; 351393; Yılmaz, YakupBeing a seminal work, Caryl Churchill’s Far Away delves deep into the layers of the end of the world by merging both dystopian and apocalyptic visions. Offering a fragmented narrative that reflects the disintegration of social, moral and natural orders of the world, Churchill’s play brings her reader/audience closer to face how the end of the world will be. The play’s structure and tone progressively immerse the audience in a world unravelling into chaos, where the boundaries between good and evil blur, and nature itself becomes embroiled in humanity’s conflicts. Through minimalist dialogue and surreal imagery, Churchill presents her reader/audience with a disturbing portrayal of a society where fear, violence, and moral ambiguity are the mere causes of the apocalypse. While the dystopian elements in the play are underlined through the depiction of authoritarian control, systemic violence, and the erasure of individual agency with Churchill’s chilling commentary on the fragility of democratic and ethical structures, themes such as the collapse of ecological and social harmony that eventually lead to an inevitable descent into global destruction form the backbone of apocalyptic discourse in Far Away. Endowing her play with postmodernist techniques such as fragmented storytelling and open-ended conclusion, Churchill invites the audience to grapple with the moral consequences of complicity and the pervasive impact of war and ecological crisis. This study examines how Far Away interweaves dystopian and apocalyptic elements to criticise contemporary sociopolitical and environmental issues. Exploring themes of dehumanization, systemic oppression, and environmental decay, the play compels its reader/audience to confront the urgent ethical dilemmas of the modern world. All in all, Churchill’s work offers a potent warning about the interconnected nature of societal collapse and ecological destruction, with a specific urge to enable humanity to reconsider its role in shaping a sustainable and near future.
- ItemToplu taşıma sistemleri için entropy tümleşik moosra yöntemi ile elektrikli otobüs seçimi(İKSAD, 2024-11) Abdulvahitoğlu, Adnan; Abdulvahitoğlu, Aslı; 382420Günümüzde hızla artan dünya nüfusunun beraberinde getirdiği kırsaldan kente göç ve hızlı kentleşme, kentsel alanlarda ulaşım başta olmak üzere birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Toplu ulaşım şehirlerde yaşanan trafik sorununun çözümü için en etkili seçeneklerden biridir. Özel araç kullanımdaki artış, trafikte sıkışıklığına ve insanların zamanlarının önemli bir kısmını yollarda geçirmelerine neden olmaktadır. Toplu taşıma sistemleri, şehirlerde mobilite, istihdam, eğitim, ikamet vb imkanlara ulaşımı kolaylaştırarak, bireysel otomobil kullanımı ve neden olduğu kirlilik ile sıkışıklığı azaltma açısından etkili çözümler sunmaktadır. Ayrıca hava kirliliği, küresel ısınma, iklim değişikliği, maliyet ve fosil enerji kaynaklarının hızla tükenmesi çevre dostu, sürdürülebilir, etkili ve verimli toplu taşıma sistemlerinin kullanılması ihtiyacını zaruretin ötesine taşımaktadır. Bu bağlamda ulaşım sektöründe elektrik tahrikli veya hibrit araçların kullanımına yönelik çalışmalar da artmaktadır. Özellikle kent içi toplu taşıma sistemlerinin elektrikli veya hibrit araçlardan oluşması yerel yönetimler açısından daha da fazla önem kazanmaktadır. Son zamanlarda Türkiye’de geniş bir yerli üretim imkanı bulan elektrikli otobüsler egzoz emisyonlarını azaltmada ve kentlerin hava kalitelerini iyileştirmede ön plan çıkmaktadır. Birbirinden farklı ve gelişmiş özellikleri ile düşük işletme ve bakım maliyetleri elektrikli otobüslerin tercihinde etkili olmaktadır. Sektördeki hızlı rekabetin neden olduğu ürün çeşitliliği Türkiye’de lastik tekerlekli ulaştırma sistemlerinde elektrikli otobüs kullanmak isteyen idarelerden özellikle yerel yönetimlerin ürün seçiminde tereddüt etmelerine neden olmaktadır. Bu bağlamda yöneticilere karar desteği sağlaması açısından Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) tekniklerinden Entropy ve MOOSRA yöntemlerinin tümleşik olarak kullanıldığı bu çalışma, idareler için bir referans niteliği taşımaktadır.
- ItemTrafik kazalarını önleme stratejileri: yol hipnozuna neden olan faktörlerin çok kriterli karar verme yaklaşımı ile analizi(İKSAD, 2024-12) Abdulvahitoğlu, Adnan; Abdulvahitoğlu, Aslı; 382420Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de son yıllarda hızla artan araç sahipliği, karayolu taşıt hareketliliğinin önemli ölçüde artmasına neden olmaktadır. Bu artış, trafik sıkışıklığı ve trafik kazaları gibi ciddi sorunları da beraberinde getirmektedir. Trafik kazalarının yarattığı maddi ve manevi zararların büyüklüğü, bu sorunun hükümetler tarafından öncelikli olarak ele alınmasını zaruretin ötesine taşımaktadır. Bu kapsamda, Birleşmiş Milletler (BM) eylem planına paralel olarak Türkiye’de de 2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji ve Eylem Planı uygulanmaya başlanmış ve trafik kazalarına bağlı ölümlerin %50 oranında azaltılması hedeflenmiştir. Trafik kazalarının nedenleri incelendiğinde, bunlardan birinin de yol hipnozu olduğu ortaya çıkmaktadır. Yol hipnozu, sürücülerin araç kullanırken trans benzeri bir duruma girdiği bir psikolojik durumdur. Genellikle otoyollar gibi uzun, monoton, düz ve nispeten olaysız yollarda meydana gelen bu durum, sürüş güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Araştırmalar, yol hipnozunun insan zihninin rutin işleri otomatik pilot modunda gerçekleştirme kapasitesi ile yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu süreçte bilinçli farkındalığın azalması ve bilinçaltının devreye girmesi, sürekli dikkat ve hızlı karar almanın hayati önem taşıdığı sürüş koşullarında potansiyel riskleri artırmaktadır. Son yıllarda yol hipnozu, özellikle psikoloji, sinirbilim ve trafik güvenliği alanlarında araştırmacıların ilgisini çeken bir konu haline gelmiştir. Bu durumun nedenlerinin, etkilerinin ve önleyici tedbirlerinin anlaşılması, yol güvenliğini artırmak ve sürücü dikkatinin azalmasından kaynaklanan kazaları önlemek açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, yol hipnozunun altında yatan mekanizmalar, sürüş davranışı üzerindeki etkileri ve bu durumun oluşumunu azaltmaya yönelik stratejiler incelenmiştir. Sürücüler ve politika yapıcılar için değerli bilgiler sunmayı amaçlayan bu çalışmada, yol hipnozunun nedenleri, Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemlerinden Adım Adım Ağırlıklandırma (SWARA) ile analiz edilerek, karar vericilere uygulanabilir bir model önerisi geliştirilmiştir.
- ItemUlus markalaşmasında aynının aynısı: i love ny örneği(Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2024-11) Güler, GizemGünümüz dünyası herkesin farklı olmak istediği fakat paradoksal olarak klonlardan oluştuğu bir hal almıştır. Aynının hakimiyeti hızla artmakta ve özgünlük kavramı günden güne yok olmaktadır. Bu konu şehir markalaşması başlığı altında ele alındığında şehirlerin özgün kimliğini ve değerlerini vurgulayan stratejik bir konumlandırmadan ziyade onay alan örneklerin tekrarı niteliğinde konumlandığını görmek mümkündür. Markalaşmaya çalışan şehirlerin hali hazırda başarılı şehir markalaşmalarının önde gelenlerinden biri olan “I Love New York” logosunu ve konumlandırmasını örnek aldığı görülmektedir. Basit ama etkili bir tasarımın nasıl güçlü bir kimlik oluşturabileceğini ve bir şehrin imajını nasıl dönüştürebileceğini gösteren “I Love New York” logo tasarımı günümüzde halen kopyalanmaya devam etmektedir. Yeni şehir markalaşmalarında şehirlerin muammanın negatifliğinden sakınılarak, aynının aynısı olma yolunda ilerleyişi şehir markalaşması önündeki en büyük engellerdendir. Taklit ile başarıya ulaşmayı arzulayan bu şehir markalaşmaları planlanın dışında aslına kattığı değer ile taklitlerin orijinali olan “I Love New York” logo tasarımının marka değerini ve konumlanmasını sağlamlaştırmaktadır. Bu çalışma ile taklidin yalnızca aslına kattığı değer göz önüne çıkmış, ulus markalaşması önündeki engelin aynının hakimiyeti olduğu ve aynının aynısı olma çabası taşıyan şehir markalaşmalarının özgünlükten uzak bir şekilde kendini tükettiği bu nedenle de başarılı ulus markalaşmalarına nadiren rastlandığı saptanmıştır.